İnsanın gerçek yüzü ,eşine olan davranışında açığa çıkar. Eşin her konuda senin aynandır. Senin nasıl bir insan olduğun eşine olan davranışında gizlidir.
Kuran-ı Kerim de size nefslerinizden eşler verdik buyurmaktadır. İnsanın nefsi insanın bilincidir. İnsan nasıl bir bilinç yapısına sahip ise o eksende davranışları yansır. Bilinci güzel olanın davranışları hal ve hareketleri de her zaman güzeldir.
ResulALLAH buyurmuştur:
“Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır. ( Müslim, Birr 149)
"Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en iyi davrananızdır. Ben âileme en iyi olanınızım. (Kütüb-i Sitte, c. 17, s. 214)
Değerli insandan değerli davranışlar yansır. Eyer değerli bir insan isen davranışlarında değerli olur. Güzel insanlar güzel davranırlar, kötü insanlar kötü davranışlar sergilerler. İnsan kadınlara olan davranışları ile değer kazanır. Resulullah insanlara davranış olarak insanların en mükemmelidir. Resulullah'a en yakın olanda insanlara en güzel davranandır. Resulullah'a en uzak olan insanda insanlara en kötü şekilde davranandır. İnsanlara davranışı güzel olan insan, bu güzel ahlakını en çok zamanını beraber geçirdiği ailesine ve eşine gösterir.
En akıllı insan davranışı huyu hal ve hareketleri en güzel olan insandır. Arif insanlar tüm insanlara olduğu gibi kadınlarada çok güzel davranırlar. Kibar, nazik, hoşgörülü, terbiyeli, saygılı, sevgili, insancıl bir şekilde davranır. Davranışı huyu güzel olmayan insan akıllı insan değildir. İnsan ne kadar güzel davranışlı ve ne kadar güzel huy sahibi insan ise o kadar akıllı bir insandır. Aynı şekilde kadınlara güzel davranan, güzel ahlak dolu bir yaklaşım içine giren insan akıllı bir insandır. Kadınlara kötü davranış sergileyen ve kötü muamele eden insan akılsız insandır. İnsanlar arasında en güzel en akıllı insan, insanlara davranışı en güzel insandır.
“Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.”(İbn Mâce, Edeb 3; Ebû Dâvud, Edeb 6, Rikak 22, İ’tisâm 3; Müslim, Akdiye 11)
Nefsini terbiye etmiş insan, terbiyeli bir ahlak halinde olur. Nefsini terbiye etmemiş insanlar kadınları hor görür ve değer vermez. Terbiyesiz insan kadını sadece bir cinsel obje olarak algılar. Oysa kamil bir insan kadını Hakkın güzelliğinin yansıdığı bir ayna olarak görürler. Eyer varlığında Hakkı görmüş isen aynan olan kadında da hakkı görürsün ,eyer varlığın sadece bedensel bir hayvaniyette sınırlanmış ise o zaman kadını sadece cinsel obje olarak görürsün.
Hakka eren aşık her varlıkta Allah'ın isimlerini gördüğü gibi, kadının varlığında da Allah'ın isimlerini görür.Kadın Hakkın cemal sıfatının tecellisidir. Hiçbir varlık Hakkın güzelliğini aynen yansıtmaz, Hakkın güzelliği sonsuz sınırsızdır herhangi bir varlıkta sınırlanamaz fakat birimsel olarak hakkın güzelliği en fazla kadında zuhur bulmuştur. Kadın Hakkın cemalidir. Hakka aşık olan arif, bu aşkını yansıtacağı aynayı kadında da görüp sevgi besler.
Aşık, her zerrede hakkın esmasını gördüğünden her varlığı sever, kadında hakkın cemali daha yoğun bir halde zuhur bulduğu için kadına değer verip, kadını sever. Kadınlara temiz bir sevgi beslemek güzel ahlaktandır. Her zerre Allah isimleri zuhuru olduğundan dolayı Hakkın dışında bir mevcudat asla bulunmaz . O yüzden kadının varlığı Hakkın varlığıdır. Kainata zahiri olarak Allah'ın cemalinin yansıdığı müberek bir aynadır kadın. O yüzden kadına verdiğin değer Hakkın cemaline vermiş olduğun değerdir. Kadına olan sevgin Hakkın cemaline olan sevgindir.
Hakka eren aşık eşini gerçek bir bağlılık ile sever. Resulullah bana üç şey sevdirildi derken bunların en başlında kadını söylemiştir.Yani Resulullah bu dünyada en fazla kadın sevdirilmiştir.
Olgunlaşan insan kendi nefsini terbiye etmiş insandır. Bir insanın nefsini terbiye etmesi ahlakını güzelleştirir. Ahlakı güzelleşen insanın davranışı güzelleşir. Davranışı güzel olan insan düzgün bir terbiye üzerinedir. Terbiyeli insan edeplidir. Edepli insan dinini doğru yaşayan insandır. Dinini doğru yaşayan insanda Resulullah' tabi olup yolundan giden insandır. Resulullah'ın yolundan giden insanda eşine,annesine,kızına, kardeşine ve bütün kadınlara güzel bir davanış içerisinde olur. Kadınlara kötü gözle bakan ve kadınlara kötü davranan İslam yolunda değil, tamamı ile şeytaniyete tabi bir insandır.
Resulullah buyurmuştur:
"Mü'minlerin iman bakımından en kâmil/olgun olanı; ahlâkı güzel olan ve âilesine nâzik davranandır." (Nesâî, Işretu'n-Nisâ, 229; Tirmizî, İman hadis no: 2612)
Bütün varlıklar Allah isimlerinin zuhuru olduğu gibi kadında Allah isimlerinin zuhurudur. Kamil insan her zerrede hakkı gördüğü gibi, kadında da hakkın zuhurunu seyreder. Kadında Hakkı gören aşık kadına güzel davranır. Bütün varlıkların Allah esması olduğu için kadın erkek bütün insanlar kardeştir. Çünkü tüm insanlığı hakikati Hakkın isimleridir.
Resulullah buyurmuştur:
“Kadınlar, erkeklerin kız kardeşleridir.
İnsan beyninde ayna nöron denen bir özellik mevcuttur. Kişinin bu ayna nöronlarını en fazla eşi tetikler. İnsan beyni her an bir enerji yaymaktadır.Yayılan enerji, karşı tarafın enerji alanına etki edip bir rezonas oluşturur. Karı-koca birbirlerinin enerji alanını etkileyerek devamlı enerji alışverişi yaparlar. Atalarımızın üzüm üzüme baka baka kararır demesinin hikmeti budur. Evli olduğun insanla senin beynin devamlı bir enerji alış verişi içindedir. Sen istemesen de eşinin beyninle senin beynin devamlı bir etkileşim haline geçecektir. Bu yüzden eşlerin enerjileri birbiri ile benzeşecektir. Güzel bir eş seni güzelleştirebilir. İyi bir eş seni daha iyi bir insan yapabilir. Kötü bir eş seni kötü bir insan yapabilir. İman nuru olan bir eş seni daha imanlı, imansız bir eş ise seni imandan edebilir. Unutma sen iste ya da isteme eşinle benzeşeceksin. Adı üstünde eş zaten. İki varlığın bir bütün olmasıdır evlilik. O yüzden iyi bir insanla evlenmen seni daha bir iyi insan yapacaktır. Aynı zamanda islamı yaşayan bir insanla evlenmen seni islama ve Allah'a yakınlaştırır. İslamı sevmeyen ve yaşamayan bir insanla evlenmen seni islamdan ve Allah'dan uzaklaştırır.
ResulALLAH buyurmuştur:
“En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (islamı) yaşamasına yardımcı olan kadındır. (Tirmizî, Birr 13)
“Dünya bir metâ’dır. Dünya metâının en hayırlısı sâliha kadındır.” ( Müslim, Radâ 64, hadis no: 1467; Nesâî, Nikâh 15)
Aynaya güzel bakarsan sana güzel bir görüntü yansıtır. Aynaya kötü bakarsan sana kötü bir görüntü yansıtır. Kadın ile erkeğin bir özelliği de birbirini aynalamasıdır. Kadın erkeğin aynası, erkek kadının aynasudır. O yüzden kadın hakkında ki düşüncelerin hemen sana yansıyacaktır. Eşine güzel bakarsan o aynadan sana güzellik yansır. Eşine kötü bakarsan o aynadan sana kötülük yansır. Unutma kadın ile erkek birbirlerinin aynasıdır. O yüzden eşini bir ayna olarak gör. Eşinin güzel gören güzelleşir. Eşini kötü gören kötüleşir. Çünkü eşler birbirlerinin aynasıdır. Eşlerin birbirlerini aynalaması enerji boyutunda her daim işler. Unutma neyi düşünüyorsan o sun ve ne görüyorsan o sun. Eşin hakkında ki düşünlerin senin varlığında olan özelliklerden ibarettir. Eşini kötü mü görüyorsun o zaman aynaya daha güzel bak. Eyer aynaya daha güzel bakar isen eşin güzel gözükecektir.
ResulALLAH buyurmuştur:
“Bir mü’min erkek, bir mü’mine kadına buğzetmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir.”(Müslim, Radâ’ 61, hadis no: 1469)
En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir. [Tirmizi]
Kadın bir aynadadır. O aynaya devamlı güzel bak güzellik yansısın. İyilik yap sana iyilik yansısın. Cömert davran sana bereket yansısın. Sevgi dolu davran sana sevgi yansısın. Saygı duy sana saygı yansısın. İnsanın ne olduğu, eşine olan davranışında bellidir.
Kuran-ı Kerim de, kadınınız sizin tarlanızdır diye buyurur. Tarlaya domates tohumu ekersen sana domates ağacı çıkartır. Tarlaya şeftali tohumu ekersen sana şeftali ağacı çıkarır. Toprağa buğday tohumu ekersen sana buğday tohumu çıkartır. Tarlaya diken tohumu ekersen sana diken ağacı çıkartır. Ne ekersen o çıkar. Kadın tarlasına ne ekersen onu biçersin.
Kadına güzellik ek sana güzellik çıkarsın ,kadına iyilik ek sana iyilik çıkarsın ,kadına sevgi ek sana sevgi ağacı çıkarsın, kadına ne verirsen sana onu geri fazlası ile çıkartır.
Kadında rahim esması enerjisi fazladır. Dolayısı ile kadının enerji alanı üretkendir. Kadın üreticidir. Yuvayı yapan dişi kuştur denilmesi bu gerçeğe dayanır. Kadın rahimi yani üretici enerji alanına sahip olduğundan kadın aynasına nasıl bakarsan ve kadına ne verirsen o aynada sana katlayarak geri verir. Kadına huzursuzluk verirsen sana katlanarak huzursuzluk yansıtır ve sana huzursuzluk verir. Karına sevgi verirsen o sevgiyi katlayarak sana geri verir. Kadın rahim esmasının zuhuru olduğu için kadın üreticidir. Dolayısı ile enerji alanı üretici olduğundan kendisine verileni katlanarak geri verir. Kuran-ı kerim iş de bu yüzden kadınlarınız sizin tarlanızdır buyurmaktadır. Çünkü tarlaya ne ekersen sana katlayarak geri verir.
Resulullah buyurmuştur:
En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır İçinizde, hanımına en iyi davranan benim [Nesai]
Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır [RNasıhin]
Hz.Muhammed hanımlarımızın bize Allah’ın emaneti olarak görmektedir. Küçük bir emanete bile hıyanet etmek İslam da münafıklık sayılıyor ise , Allah’ın verdiği emanete hıyanet etmek en büyük münafıklıkdır. Kadın Allah’ın emanetidir. Allah’ın emaneti kadına hıyanet etmek, Allah’ın verdiği emanete sahip çıkmamaktır. Allah’ın verdiği emanete sahip çıkmayanda kafirdir.
Resulullah buyurmuştur:
Hanımlarınızı üzmeyin. Onlar, ALLAHü teâlânın size emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin![Müslim]
Eşler birbirini tamamlayan nurlardır.Mutlu bir evlilik kadar güzel bir nimet yoktur.
Kadını olmayan erkek miskindir/fakirdir!” Yanındakiler: “Çokça malı olsa da mı?” dediler. Rasûlullah: “Evet, çokça malı olsa da!” buyurdu. Sözlerine devamla: “Kocası olmayan kadın da miskînedir, miskînedir/fakirdir” buyurdular. Yanındakiler: “Çokça malı olsa da mı?” dediler. Peygamberimiz: “Evet kadının çok malı olsa da!” buyurdu. (Kütüb-i Sitte, 15/515)
Allah indinde kadın erkek diye cinsiyet yoktur.Allah indinde kadın da erkek de kendisinin kuludur. Allah insanların cinsiyetine değil kulluğuna bakar. Kim takvaca daha üstünse Allah katında onun değeri daha makbuldür. Kadın da Allah’ın kuludur, erkek de Allah’ın kuludur. İslam insana inmiştir. O yüzden herkes dini görevlerini mescidler de eşit bir şekilde yerine getirebilmelidir.Allah katında kadın erkek değil sadece kul var ise o zaman İnsanın Allah’ın huzuruna çıktığı mescidler de kadın erkek olarak değil kul olarak tüm insanlar eşit bir şekilde mescidlerden faydalanmalıdır.
Resulullah buyurmuştur:
“Allah’ın kadın kullarını Allah’ın mescidlerinden men etmeyiniz.” ( Buhârî, Cum’a 13; Müslim, Salât 36; Ebû Dâvud, Salât 13, 52; Tirmizî, Cum'a 64; Dârimî, Salât 57; Muvattâ, Kıble 12; Ahmed bin Hanbel, II/16, V/17)
Birinizin hanımı mescide gitmek için izin talep ederse ona engel olmasın (izin versin) (Buhârî, Cum'a 12, Ezân 162, 166, Nikâh 116; Müslim, Salât 134; Ebû Dâvud, Salât 53; Tirmizî, Salât 400; Muvattâ, Kıble 12)
Gerçek mümin, karısına kızına bakar ve onların ihtiyaçlarını giderir. Halka hizmet hakka hizmettir. İnsan hizmeti kadar er kişidir. Resulullah zevcelerinin yanında hamur açar, ev temizliğine yardım eder, kendi söküğünü kendi diker, Kendi devesinin ihtiyaçlarını kendisi giderirdi. Aynı zamanda Resulullah evin geçimine önem gösterip zevcelerinin geçimini sağlardı.
Kadının enerji alanı rahimi enerjidir demiştik. Kadına nasıl davranır ona ne verirsen enerji boyutunda katlanarak sana döner. O yüzden insanın karısına, annesine, kızına iyilik yapması güzel davranması çok sevaptır. Eyer derse bir insan benim bir kişiye yardım yapma şansım var acaba kadına mı erkeğe mi yardım yapayım derse? biz kadına deriz. Çünkü kanının enerji alanı yansıtıcı olduğu gibi kendisine yapılan yönelişi katlayarak karşıya verir. Kadın topraktır. Erkek ise su dur. Toprağa ne verirsen sana fazlası ile geri verir. Kadının enerji alanında da böyledir. Onun için güzel düşünürsen katlanarak sana yansır. Kötü davranırsan oda katlanarak sana yansır. O yüzden kadının güzel yanı onlarca iyi erkek den daha iyi, kadının kötü ters yanı da onlarca kötü erkek den daha kötüdür. O yüzden iyilik yaparken kadına yapılan iyilik daha makbuldür. Bu söylediklerimiz aşığıda yazılan hadisler ile sabittir. Allah kadını erkek den daha güçsüz yaratmıştır fakat buna karşın kadını erkeden çok daha fazla korumaya almıştır. Bir kadına iyilik yapan güzel davranan sevinsin sevincinden çoşsun çünkü o iyilik katlanarak kendine gelecektir. Bir kadına kötülük yapan ise korksun çünkü bu kötülük katlanarak kendine gelecek ve cehennemlik olacaktır. Bu evrensel bir Allah yasasıdır. Kadına ne yaparsan nasıl davranırsan katlanarak sana gelir, o yüzden sen iyi davran ki bu iyilik güzellik katlanarak sana gelsin.
Resulullah buyurmuştur:
“Kim kız çocuklarla sınanır (kime kız çocuğu verilir) de onlara güzel bakarsa onlar, onun için cehenneme karşı koruyucu perde olurlar.” (Feyzu’l-Kadîr, II/97)
Kimin üç kızı yahut üç kız kardeşi veya iki kızı, ya da iki kız kardeşi olur da onlara güzel bakar, onlar hakkında Allah’tan korkarsa (onlara haksızlık etmezse), onun için cennet vardır. (Tirmizî, Tefsîr Sûre 9)
İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer [İbni Mace]
İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz.[Tirmizi]
Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene, Allahü teâlâ rahmetle nazar ederAllahü teâlâ rahmetle nazar ettiğine de azap etmez. [Harâiti]
Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır Getirdiğiniz meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına verin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayan gibi çok sevap kazanır Allah korkusundan ağlayana Cehennem haramdır. [İbni Adiy]
Üç kızına, ihtiyaçtan kurtulana kadar iyi bakan, yedirip giydiren, elbette Cenneti kazanır [Ebu Davud]
Üç kız veya kız kardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allahü teâlâ Cennete koyar Eshab-ı kiramdan biri, (İki tane olursa da aynı mıdır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz (Evet, iki tane olursa da aynıdır) buyurdu Başka birisi, (Ya bir tane olursa?) diye sual etti Cevabında buyurdu ki: (Bir tane de olsa gene aynıdır) [Hakim, Harâiti]
Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur. [Taberani]
Gülü seven dikenine katlanır. Seven sevdiğine razılık duyar. Gerçek seven ufak bir şeyde eşini cephe almaz. Seven kişi ufak bir olumsuzluk da eşini bırakmaz. Seven razılık duyar. Seven olumsuz yönleri boş verir. Seven hoşgörülü olur. Seven affeder. Seven kusurları örter. Seven nefret etmez. Seven kin duymaz. Seven düşmanlık yapmaz. Seven sevmek ile meşguldür ve sadece sevgisini icra eder.
Resulullah buyurmuştur:
Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Hz Eyyüb gibi mükafatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hz Asiye gibi sevaba kavuşur [İGazali]
Bazı insanlar eşi ile şakalaşmanın kötü bir şey olduğunu zanneder. Halbuki eşin ile şakalaşman sünnettir. Eşin ile ne kadar mutlu olursan sana o kadar mutluluk enerjisi yayılır. Eşini seven kişide sevgi kapasitesi artar. Sevgi kapasitesi artan kişide Allah' a olan sevgide artar. Bir insanın varlığında sevginin açığa çıkması demek Allah’ın kulunu sevmesi demektir. Bir insanın sevgi dolu olması demek ,Allah'ın kulunu sevmesi demektir. İnsanın sevgi dolu olmasının sebebi kendisinde vedüd esmasının açığa çıkması iledir. Kendisinde vedüd esması açığa çıkan insan sevgi dolu olur. Vedüd esması Allah' ın sevgi sıfatıdır. Allah sevgi sıfatı vedüd esmasını kulun varlığında açığa çıkartınca kul sevgi dolu olur. O yüzden kulun sevgi dolu olması aslında Allah'ın kulunu sevmesindendir. Allah' ın kulu sevmesi demekte kulun varlığında vedüd esmasının açığa çıkması demektir. O yüzden eşini seven insan da Allah sevgi sıfatı açığa çıkmış ve Allah'ın sevgisine mahsar olmuştur.
Resulullah buyurmuştur:
Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır. [İLâl]
İslam da kul hakkı en büyük günahlardandır. Çünkü kul hakkı aslında Hakkın hakkıdır. Hakkın hakkı yendiği için, kul hakkı büyük günahdır. Kulda açığa çıkan tüm fiil özellik ve vasıflar Allah isimlerinin açığa çıkması ile dir. Dolayısı ile kulun hakkını yemek aslında Allah' ın hakkını yemeye teşebbüstür. Kulda açığa çıkan bütün özellik, fiil ve vasıflar Allah'a ait olduğu ve Allah’ın olduğu için kulun hakkını yemek Allah’ın hakkını yemek sayılmıştır.
Hayatta insana kendisine en çok emeği geçen kişi kendi eşidir. Dolayısı ile insanın eşi hayatta en fazla üzerinde hakkı bulunduğu insandır. İnsan kendi eşinin hakkına dikkat etmelidir. Çünkü hayatta kendisine en çok emeği geçen kişi eşidir. Dolayısı ile en fazla kul hakkı günahına girmesi eşinin hakkına girmesi ile olabilir. O yüzden Resulullah hanımının hakkını yiyenin ibadeti makbul olmaz demiştir.
Resulullah buyurmuştur:
Hanımının haklarını ifa etmeyenin; namazları, oruçları kabul olmaz) [Mürşid-ün-nisa]
Eyer insan hakkı ile Allah ve Resulüne iman etse idi, karısına çok iyi davranıp karısını çok sevip sayardı. İnsan çok ibadet edip dindar olduğu halde karısına kötü muamele edip karısını mutsuz etmesi onun münafık olması gerçek iman sahibi olmadığını gösterir. Eşine kalkan el Hakka kalkmıştır. Hakka kalkan elinde düşmanı Hz.Muhammed olur.
Resulullah buyurmuştur:
Hanımını döven, Allah’a ve Resûlüne asi olur Kıyamette onun hasmı ben olurum. [RNasıhin]
Güzel insan güzel görür. Güzel bakan güzel görür, kötü bakan kötü görür, bak bakışını al alışını der erenler. Nasıl bakarsan öyle görürsün. Çirkinlik kadında değil, baktığın bakışında dır. Değerli insan her zaman insanlara değer verir. Çünkü insan Hakkın esmasının zuhurudur. İnsan da ki değer Allah’ın dır. O yüzden insan verilen değer Hakka verilmiştir. Aşık her zerrede Hakkı gördüğünden kadında da Hakkın cemalini görerek kadına değer verir. Değerli insan kadına değer verir, değersiz insanlar ise kadına değer vermez. Değerli isen kadında değer görürsün, değersiz isen kadında değer görmezsin. Her şey kendinden kendinedir.
Resulullah buyurmuştur:
Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür. [İAsakir]
Kulun rızası Allah’ın rızasıdır. Kuldan alınan rıza Hakkın alınan rızadır. Kadınında erkeğinde varlığındaki yegane varlık Hakktır.İstek kadın olsun ister erkek ikisinde rızası Hakkın rızasıdır. Çünkü insanın varlığındaki yegane varlık Hakktır. Kızların veya kadınların evlendiği kişiyi seçmesi en büyük hakkıdır. Kızların istemediği bir insanla evlendirmek kul hakkına girmektir. Kul hakkı büyük günahtır. Bazı toplumların geleneklerinde kızların evleneceği kişiyi seçme konusunda söz hakkı tanımamaktadır. Oysa Resulullah aşağıda belirttiği hadisinde bu konuya açıklık getirmektedir. İslam da kızın evlenirken rızasının alınması önemlidir.
"Dul kadın kendisiyle istişâre edilmeden evlendirilmemeli, bâkire kız da izni alınmadan nikâhlanmamalıdır."(Buhârî, İkrâh 3; Müslim, Nikâh 64)
"Rasûlullah (s.a.s.), kızın arzusu hilâfına, babası tarafından gerçekleştirilen bazı nikâhları, şikâyet üzerine, iptal etmiştir." ( Buhârî, İkrâh 4)

Yorumlar
Yorum Gönder