Hakkın varlığı sonsuz sınırsız bir
varlık dır.Hakkın varlığının sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışı da İnsan-ı
Kamildir.Hakkın varlığının açığa çıkışı İnsan-ı Kamil olduğuna göre İnsan-ı
Kamilin varlığı da sonsuz sınırsızdır.Her ne kadar insan kendini sınırlı bir
beden zannetse de Hakikati itibari ile insan tüm mevcudu cem eden sonsuz
sınırsız bir varlık dır.İnsanın kendi sonsuz sınırsızlığını keşfetmesi Kendi
hakikatine miraç etmesi ile olur.Kendi hakikatine miraç eden insan Kendi
varlığının sonsuzluğunu yaşar.İnsan tüm mevcudun cemidir.İnsan bütün esmaların
camisidir.Hakikatte esmalar sonsuz sınırsızdır.Sonsuz sınırsız esmalar insan-ı
kamilin varlığında açığa çıkar.İnsan-ı kamil kainatın her zerresinde mevcut
olanın hakikatinin açığa çıktığı mahaldir.Hakkın sonsuz sınırsızlığı insan-ı
kamil de açığa çıktığı için,İnsan-ı Kamil Allah’ın yeryüzündeki halifesi
vasfını almıştır.İnsan-ı Kamil Allah'ın halifesi olması sebebi ile Allah’ın
sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışıdır.
Seyyid Nesimi Hz. İnsanın sonsuz sınırsız oluşunu aşağıdaki şiiri ile dile
getirmiştir:
Bende sığar iki cihân ben bu cihâna
sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna
sığmazam
(İki cihan (dünya ve ahiret) benim
içime sığar, ancak ben bu dünyaya sığmam.
Mekandışı olma cevheri benim, ancak
yine de varlığa ve mekana sığmam.)
Şerhi:İnsanın varlığı sadece dünya
boyutunu kapsamaz,İnsanın varlığında bütün boyutlar vardır.Yine Ahiret boyutu
da An(nokta) içinde mevcuttur.An(nokta) da sayısız evrenlerin ve
boyutların varlığı vardır.Nokta(An) da İnsan-ı kamilin varlığı olduğundan
dolayıdır ki,Tüm boyutlar ve tüm evrenler insan-ı kamilin varlığında
mevcuttur.İnsan-ı kamil hem görünen mekan olan olan bu evren hem de
görülmeyen sayısız evrenlerin varlığıdır.İnsan-ı kamil görünen madde evrene
sığmadığı gibi hem de sayısız evrenlerin varlığı varlığına da sığmaz.Ama bu
maddi Evren de ve diğer evrenler de yine nokda(an) içinde var olup insan-ı
kamilin varlığından dır.
Kevn ü mekândır âyetim zâta gider
bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne
sığmazam
(Bütün varlıklar ve mekan benim
delilimdir. Başlangıcım varlık sahibi olan Zat’la başlar.
Sen beni bu işaretle tanı, ama ben bu
işarete de sığmam.)
Şerhi:Bütün evrenler insanı kamilin
varlığının delilidir.Çünkü İnsan-ı Kamil Hakkın sonsuz sınırsız varlığının
açığa çıkışı ve delilidir.Tüm evrenler Allah'ın varlığının işaretidir.Fakat
İnsan-ı Kamil sonsuz sınırsız olduğu için bu evrenlere de sığmaz.Aynı zaman
Zatı Allah bulunduğumuz nokta(an) içinde olan sayısız evrenlerin varlığından da
ganidir.Bu hususta kuran-ı kerim der ki:’Allah alemlerden Ganidir’.Allah nokta(an) da var olan evrenlerden daha zengin olduğundan bu nokta(an)
ile de sınırlanmaz. Seyyid Nesimi insanın Allah Zatının hiçlik haline ve Allah Zatının bilinmezlik haline miraç edeceğini bildiği için Nokta(an)’ın
ötesinde ki hiçlik boyutuna erdiğinden kendinin Nokta(an) ile de sınırlanamayacağını
belirtmektedir.Bu sözü ile Nesimi varlığında tenzih ve teşbih hakikatini cem
edişini belirtmektedir.
Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile
biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna
sığmazam
(Hiç kimse zanla, kuşkuyla Hakk’ı
bilenlerden olmadı.
Hakk’ı bilen, benim zanna, kuşkuya
sığmayacağımı da bilir.)
Şerhi:Hakkın varlığı hiçbir
zanna sığmaz.İnsan sonsuz sınırsız olan Hakkı nasıl belli sözcüklere ve zanlara
sığdırabilir ki.Sonsuz sınırsız olanı hangi kelime ile sınırlandırıp
anlatabilirsin ki ,Sonsuz sınırsız olan Hakk hiçbir kelime ile de
sınırlandırılıp anlatılamaz.Hakkın sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışı İnsan-ı
Kamil olduğu için İnsan-ı Kamil de anlatılmaktan münezzehtir.İnsan-ı Kamil
varlığı sonsuz sınırsız Hakkın açığa çıkışıdır.Nasıl HAK hiçbir sözcük ve zan
ile sınırlandırılamaz ise İnsan-ı Kamilde hiçbir söz ve zan ile
sınırlandırılamaz.
Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı
kim
Cism ile cân benim velî cism ile câna
sığmazam
(Dış görünüşe bakıp bu dış görünüş
içinde gerçek manayı, iç görünüşü tanı.
Çünkü beden de, ruh da benim. Ancak ben
ruha da, bedene de sığmam.)
Şerhi:Varlığımı dış görünüş ile
sınırlama,İnsan-ı Kamil in varlığı sadece beden değildir.İnsan-ı Kamil kainatın
sonsuz sınırsız varlığıdır.Her zerrede Haktan gayri mevcut yoktur ,beden de
hakkın varlığıdır ,zerrede Hakkın varlığıdır Kainatta Hakkın varlığıdır; ama
gerçekte Hakkın varlığı her zerrede olduğu gibi Hakikatte hiçbir varlık ile
sınırlanmayan sonsuz sınırsız bir varlıktır.
İnsan-ı kamil de Hakkın sonsuz sınırsızlığının
açığa çıkışı olduğu için kainatın her zerresinde mevcuttur.Beden de insan-ı
kamilin varlığıdır,zerrede insan-ı kamilin varlığıdır,kainatta insan-ı kamilin
varlığıdır.Ama hakikatte insan-ı kamil sonsuz sınırsız olduğu için ne bedene,ne
zerreye,ne kainata sığmaz;çünkü insan-ı kamil sonsuz sınırsız dır.
Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât
Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna
sığmazam
(Hem inci, yani iç; hem de inci kabuğu,
yani dışım. Haşir, yani öldükten sonra ruhların dirileceği meydanın ve Sırat’ın
başında buyruk kişisi benim.
Bunca kumaş ve binek takımıyla ben bu
dükkâna sığmam.)
Şerhi:Hem öz benim,hem dış benim ,hem
iç benim İnsan-ı kamil hep olandır.İnsanı-ı Kamil her şeydir.İnsan-ı Kamil diye
işaret edilen sonsuz sınırsız Hakkın kendisidir.Sırat köprüsünün varlığı da
AN(nokta)’nın içinde mevcuttur.Dolayısı ile Nokta olan insan-ı kamilin
varlığında sırat köprüsü de da vardır.İnsanı Kamil Hep olan Hakkın varlığıdır.Dolayısı ile insan-ı Kamil hep tir,her şey dir.
Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân
benim ben uş
Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna
sığmazam
(İşte gizli hazine benim. Görünenin
aynısı işte benim. Bu hazine kaynağının incisi de işte benim.
Ancak ben ne inci çıkan denize, ne de
sustası çıkan kaynağa sığarım. )
Şerhi:Kuran-ı Kerim de buyurulur ki:’
Evvel,ahir,zahir,batın O dur.Bu kelama istinaden Nesimi Zahir batının kendisi
olduğunu söylemiştir.Görünen tüm her şey Hakkın varlığıdır.Aynı zamanda
görülmeyen tüm mevcutta Hakkın varlığıdır.İnsan-ı kamil Hakkın varlığının açığa
çıkışıdır,dolayısı ile Zahir ve batın olan yine İnsan-ı kamilin varlığıdır
diyebiliriz.Bir hadis de Allah buyurmuştur ki :’ Gizli bir hazine idim kendimi
bilmeyi istedim alemi ve ademi meydana getirdim.Allah kendi gizli hazinesini İnsan-ı kamile de olan seyrinde bilmiştir.Dolayısı ile insan-ı kamil Allah’ın
gizli hazinesidir,bu hakikate istinaden Nesimi ‘iş de gizli hazine benim’
diyerek işaret etmiştir.’
Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu
cümle çün
Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna
sığmazam
(Yeryüzü ile gökyüzü ve “kâf” ile
“nun”*gibi bütün her şey bende bulunduğu için, ey bana akıl vermeye kalkışan
kişi sesini kes. Çünkü ben, sözlere ve açıklamalara sığmam.
* “Kaf” ve “nun” harfleri Allah’ın
“Kün” yani “Var ol” emrini ve bütün varlığı işaret etmektedir.)
Şerhi:Nesimi Kendi zatının hakikatinin
Allah'ın zatı olduğunu bir çok yerde belirtmektedir.Allah’ın zatı ise
bilinmezlik makamıdır,yani hiçlik makamıdır.Allah'ın zatı bilinen her şeyden
münezzeh olması ile bilinir.Hiç kimse Allah’ın zatının hakikatine erip
bilemez.Fakat insan bilinen her şeyden münezzeh olma haline erince Zatın
bilinmezlik haline erer.İnsan bilinen her şey den münezzeh oldu mu hiçlik
makamına erer.Hiçlik makamı da Zat makamıdır.Zat hiçbir yönden
bilinemediği ve bilinen her şeyden münezzeh olduğu için Hiçlik hali ile
bilinir.Nesimi de hiçlik haline erdiğinden Zat’ı bilinmezliği ile bilmiştir.Ol
emri ile tüm kainat ve içindekiler olmuştur.Ol emri Allah'ın hükmü ve
iradesidir.Ol emri dediğimiz zaman kainat içinde ki olmuş olacak her şeyin
meydana getiren sonsuz sınırsız iradeden bahsedir.Kainat içindeki her şey
AN(nokta) içinde olmuş bitmiştir.Bütün bu her şey ise ol emri ile zuhura
gelmiştir.Ol emri dediğimizde kainatın içinde olmuş ve olacak her şeyi
kapsadığının bilinmesi gerek.İnsan-ı kamil tenzihin ve teşbihin cemi olduğundan
bu ol emrine de sığmaz.İnsan-ı kamil bütün olmuş ve olacakların cemidir.O
yüzden insan-ı kamil sadece görünen fiillere sığmaz.İnsan-ı Kamil ALLAH ın
sonsuz sınırsız iradesini varlığında seyreden kişidir.Böyle sonsuz-sınırsız bir
insanı görünen birkaç fiile sığdırmak yanlış olur.
Gerçi muhît-i a'zâmım adım âdem durur
âdemim
Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna
sığmazam
(Gerçi her tarafı kaplayan ulu varlık
benim, ancak bana insan adı verdikleri için görünüşte insanım. Yapı da, “ol”
denilince olan da benim. Ancak ben bu mekâna da sığmam.)
Şerhi:İnsan-ı Kamil kainatın her
zerresine var olan Hakkın varlığıdır.Haktan gayri varlık olmadığından dolayı
Hak her zerrede mevcut olup bütün sonsuz-sınırsız varlığı kapsar.Dolayısı ile
İnsan-ı kamilin varlığı Hakkın varlığı olduğundan dolayıdır ki,İnsan-ı kamil
tüm sonsuz sınırsız varlığı kapsayandır ve her zerrede mevcut olandır.İnsan-ı
Kamil Görünüş de bedensel insan görünür fakat insan-ı kamil Allah’ın yer yüzünde
ki halifesidir.İnsan-ı kamil görünüş de bir beden olarak görülse de manada
Sonsuz-sınırsız bir varlıktır.Sonsuz sınırsız bir varlığı hiçbir yere
sığdıramazsınız.Zaten bir varlık bir yere sığsa o varlığın sonsuz sınırsız
oluşu söz konusu olmaz.Varlık hiçbir yere sığmadığı içindir ki sonsuz sınırsız
dır.İnsan-ı kamil Hakkın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışı olduğundan
dolayıdır ki İnsan-ı Kamil sonsuz sınırsız dır.Seyid Nesimi de bu sonsuz
sınırsızlık hakikatini dillendirmek için sığmazam demiştir.
Cân ile hem cihân benim dehr ile hem
zamân benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna
sığmazam
(Ruhla aynı cihanı paylaşan, âlemle
aynı zamanı yaşayan benim.
Ancak şu tuhaf duruma bak ki, ben ne bu
âleme, ne de bu zamana sığarım.)
Şerhi:Geçmiş ,gelecek,bugün bütün
zaman kavramları AN(nokta) nın içindedir.İnsan-ı Kamil hiçbir zamana kayıtlı
kalmaz.İnsanı Kamil bütün zamanların sahibidir.Çünkü İnsan-ı Kamil
AN(nokta)’dır.İnsan beden olarak bu dünyanın içinde yaşamaktadır.İnsan bedenen
bu dünyanın içinde yaşasa da manada Kainatın sonsuz sınırsız varlığının açığa
çıkışıdır.İnsan ne zaman beden boyutundan kurtulur ise,varlığının sonsuz
sınırsızlığına erer.İnsan görünüş de et kemiktir fakat manada sonsuz sınırsız
evrenlerin varlığıdır.Resulullah buyurmuştur:’Zerre küllün aynasıdır’.Zerre
insanın bedenidir,Kül(bütün) ise insanın manadaki hakikatidir.
Encüm ile felek benim vahy ile melek
benim
Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna
sığmazam
(Yıldızlarla felek benim. Vahiy de, onu
getiren melek de benim.
Ey benim hakkımda konuşan kişi! Dilini
tut ve konuşma, çünkü ben senin diline de sığmam.)
Şerhi:Abdülkadir Geylani Hz. Gavsiye
eserinde buyurmuştur ki :’İnsan Allah'ın nurundan,melekler de insanın nurundan
yaratılmıştır’.Dolayısı ile meleklerin hakikati de İnsan-ı kamilin nurudur.O
yüzden Seyyid Nesimi melek benim demiştir.İnsan-ı Kamil meleklerde dahi tüm varlığın
hakikatini kapsar.İnsanın varlığının sonsuz sınırsız olmasından dolayı ve
insan-ı kamilin tüm sayısız evrenleri varlığında kapsayıp bütün esmaların cemi
olması sebebi ile melekler ademe secde etmiştir.Hz. Adem ilk insan-ı kamil
makamına eren insandır.Dolayısı ile melekler ilk insan-ı kamil olan Hz.Adem'e
secde etmişleridir.Vahiy ise Allah kelamıdır.Allah'ın tüm kelamı ve ilmi Aklı
evvel denilen mertebede bulunmaktadır.Vahiy ise aklı evvel den gelen
bilgidir.Evrensel bilinç de var olan öz bilgi Kainatın ve sayısız evrenlerin
kendisinden meydana geldiği bu öz bilgi aklı evvel diye nitelendirilmiştir
eskiler tarafından.Vahiy ise aklı evvel den gelen bilgidir.ResulALLAH buyurmuştur
ki:’ALLAH ilk önce benim aklımı yarattı’ iş de o ilk akıl ,aklı evvel dir.Aklı
evvel Resulullah'ın manevi varlığıdır.İnsan-ı Kamil ise makamı Muhammedi
olduğu için,insan-ı kamilde aklı evvel dir.Dolayısı ile bu nedenle Seyyid Nesimi vahiy
benim demiştir.
Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü
şeş benim
Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna
sığmazam
(En küçük varlık da, güneş de benim.
Dört (dört unsur: toprak, su, rüzgâr, ateş), beş (beş duyu) ile altı (altı yön:
sağ, sol, ön, arka, üst, alt) da benim.
Sözle anlatılan görünüşe bak, ancak ben
anlatmaya da sığmam.)
Şerhi:Zerre de İnsan-ı kamil dir
,kül(bütün) de insan-ı kamildir.İnsan-ı kamil sonsuz sınırsız olduğu için
hiçbir şeye sığmaz.Resulullah buyurmuştur:’Allah ilk önce benim nurumu
yarattı sonra benim nurumdan mahlukatı yarattı’.Kainatın kendisinden meydana
geldiği hammadde yine Resulullah'dır.İnsan-ı kamil yine Resulullah'ın manevi
varisi olduğundan dolayıdır ki Kainatın hammaddesidir.İnsanı kamil hep olandır
demiştik.Her şey Hakkın esması olduğundan ,tüm varlık da Hakkın esmasından
gayrı bir mevcudiyetin varlığı asla söz konusu değildir.Dolayısı ile Hakkın sonsuz sınırsız mevcudiyeti İnsanı kamil de açığa çıktığından dolayı Seyyid Nesimi
altı yön,sağ,sol,ön,arka,üst,alt da ne varsa hepsi benim demiştir.Bilinmesi
gerekir ki bun altı yön sadece bizim içinde bulunduğumuz maddi evren için
geçerlidir.Diğer sonsuz evrenler için geçerli değildir.Oysa İnsan-ı Kamil
sonsuz evrenlerin varlığıdır.Dolayısı ile insanı kamil sadece bizim altı yönün
söz konusu olduğu maddi evrene sığmaz,çünkü insan-ı kamil sonsuz sınırsız
evrenlerin varlığıdır.
Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât
ile
Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna
sığmazam
(Sıfat ve Zât ile birlikteyim. Kadir ve
Berat gecesi ile beraberim.
Şeker kamışıyla birlikte gül
tatlısıyım. Bu yüzden kapalı ağızlara da sığmam.)
Şerhi:Resulullah bir hadisinde
Allahu Teala'nın şöyle buyurduğunu söylemiştir: Kulum bana nafile ibadetlerle
yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun
işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi,
konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma
talep etti mi onu himayeme alır, korurum’.
İnsan-ı kamiller Allah’ın varlığına yakin sağlayarak,Allah’ın sıfatları ile
sıfatlanırlar.İnsan-ı kamiller aynı zamanda Allah’ın sıfatlarının zuhurudur.İnsan-ı kamil,Allah’ıngörme,işitme,irade,ilim,kudret,hayat,yaratma(basir,semi,murid,alim,kadir,hay,tekvin)
sıfatları ile sıfatlanan kişidir.Kulun Allah'ın sevgisini kazanması kulda Aşkın açığa çıkması iledir.Kulda Aşk açığa çıktımı hiçliğini yaşar ve Allah'ın
sıfatlarının hakikati varlığında açığa çıkar.
Kadir
gecesi Allah'ın kudret sıfatının insanlığa yayılması;berat gecesi ise Nuru Muhammedi'nin insanlığa yayılıp insanların şefaat bulmasıdır.Allah’ın kudret sıfatı ve
Nuru Muhammedi insanı kamilin varlığının hakikatidir.Bu nedenden Nesimi, kadir
ve berat benim diyerek İnsan-ı kamilin hakikatini anlatmıştır.Nesiminin ben
demesinden murat ego değil,Her insanın hakikati olan sonsuz sınırsız evrensel
bilinç ve evrensel özdür.O yüzden Nesimi'nin ben dediği bilincin zirve noktasının
halidir.
Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer
benim
Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna
sığmazam
(Güneş benim, ay benim, bal benim,
şeker benim.
Herkese akıcı bir ruh bağışlarım, ancak
kendim bu akıcı ruha sığmam.)
Şerhi:Resulullah ,Allah ilk benim
nurumu yarattı derken sayısız evrenlerin özü olan nurun kendi hakikati
olduğunu söylemektedir.Varis-i Muhammedi bütün İnsan-ı kamiller kainatın özü
hakikati nurudur.İnsan-ı kamil kainatın aydınlık nurudur.Kainata yayılan tüm
ilhamlar İnsan-ı kamilin nurundan yayılır.İnsanları aydınlatan nurda İnsan-ı
kamilin vesilesi ile alemlere yayılır.İnsan-ı kamil Hakkın ilmini varlığında
cem etmiştir.Hangi varlık da hangi ilim açığa çıkmış ise İnsanı kamilin
varlığında vardır.İnsan-ı kamil bütün varlık da açığa çıkan ilmin cemidir.Bu
makam, ‘ben İlmin şehriyim Ali kapısıdır’ diye Resulullah'ın bahsettiği ilim
şehridir.Resulullah'ın varlığı Hakkın bütün ilminin cemidir.Resulullah Hakkın sonsuz sınırsız ilminin açığa çıkışıdır.Yeryüzünde ki en çok ilim
Hz.Muhammed'in varlığında vardır.Yeryüzünde her dönem Resulullah'ın varisi olan
bir insan-ı kamil bulunmaktadır.Bu insanı kamil yeryüzündeki ilmi en geniş
insandır.O yüzden hangi varlık da hangi ilim varsa hepsi insanı kamilde
vardır.İlim İnsan-ı Kamil'in nurundan yayılır.İnsanı kamil bütün İlmullah'ın cemidir.
Nâra yanan şecer benim çarha çıkar
hacer benim
Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne
sığmazam
(Ateş (Tur Dağı’nda Hz.Musa’nm gördüğü
ateş) ile ağaç (Hz.Meryem’in hamileyken tutunduğu ağaç) benim.
Göğün son katma çıkan taş da benim.
Bu ateşin zebanisini, yani cehennem
meleğini gör. Çünkü ben bu dile de sığmam.)
Şerhi: Hz.Musa'ya ,Allah tur
dağında ateş suretinde görünmüştü.Allah kainatın her zerresinde mevcuttur.Çünkü
Allah’ın varlığı her boyutu kapsayan sonsuz sınırsız bir varlıktır.Sonsuz
sınırsız olması dolayısı ile her zerrede kendinden gayrı mevcut
yoktur.Ateşte,havada,ağaçta,uzayın en ötesinde ki bir göktaşı da,cennet ve
cehennemde,zebanide ,meleklerde aklınıza gelebilecek her şey Allah'ın
varlığıdır.Allah'ın bu sonsuz sınırsız varlığı İnsan-ı kamil de açığa
çıktığından İnsan-ı kamilin varlığında da cennet,cehennem,uzay,ateş,hava
aklınıza gelebilecek her şeyi kapsar.Çünkü İnsanı kamil Allah’ın sonsuz
sınırsız varlığının açığa çıkışıdır.Abdülkadir Geylani gavsiye eserinde
buyurmaktadır ki:’Allah insanı kendi varlığını taşıması için,kainatı da İnsan-ı
kamilin varlığını taşıması için yaratmıştır’.Dolayısı ile Allah' ın varlığı
insan-ı kamil de,İnsan-ı kamilin varlığı da sayısız evrenlerde açığa çıkmıştır.
Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim
Kureyşîyim
Bundan uludur âyetim âyet ü şâna
sığmazam
(Her ne kadar bugün Nesîmî diye
anılmaktaysam da Kureyşî sülalesinin Haşimî boyundanım. Bunun için delilim
uludur, fakat bu yüzden şana ve delile sığmam.)
Şerhi: İnsan-ı kamilin bedeni her insan
gibi belirli bir soydan gelip belirli bir çevreden gelmekte ise de,Hakikatte
insan-ı kamil bunlara sığmaz.İnsan-ı Kamil bütün insanların varlığını varlığında taşır.Çünkü insanı kamil bütün varlığın,insanların,meleklerin
ve tüm mevcudun cemidir.
İnsanı kamil ALLAH ın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışı,kainat da insanı
kamilin sonsuzluğunun açığa çıkışıdır.
Yazar Eren Şanlı'nın Hiç Aşık Eren ismi ile çıkardığı Aşkın Miracı kitabından alıntıdır.
Aşkın Miracı kitabını tüm internet kitap evlerinden sipariş edebilirsiniz.Ayrıca kitapçılardan da sipariş yaptırarak temin edebilirsiniz.
Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder