Seyyid Nesimi'nin ile Sonsuzluğun Sırrı Hz.İnsan ve Sığmazam Şiirini Şerhimiz


        Hakkın varlığı sonsuz sınırsız bir varlık dır.Hakkın varlığının sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışı da İnsan-ı Kamildir.Hakkın varlığının açığa çıkışı İnsan-ı Kamil olduğuna göre İnsan-ı Kamilin varlığı da sonsuz sınırsızdır.Her ne kadar insan kendini sınırlı bir beden zannetse de Hakikati itibari ile insan tüm mevcudu cem eden sonsuz sınırsız bir varlık dır.İnsanın kendi sonsuz sınırsızlığını keşfetmesi Kendi hakikatine miraç etmesi ile olur.Kendi hakikatine miraç eden insan Kendi varlığının sonsuzluğunu yaşar.İnsan tüm mevcudun cemidir.İnsan bütün esmaların camisidir.Hakikatte esmalar sonsuz sınırsızdır.Sonsuz sınırsız esmalar insan-ı kamilin varlığında açığa çıkar.İnsan-ı kamil kainatın her zerresinde mevcut olanın hakikatinin açığa çıktığı mahaldir.Hakkın sonsuz sınırsızlığı insan-ı kamil de açığa çıktığı için,İnsan-ı Kamil Allah’ın yeryüzündeki halifesi vasfını almıştır.İnsan-ı Kamil Allah'ın halifesi olması sebebi ile Allah’ın sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışıdır.
        Seyyid Nesimi Hz. İnsanın sonsuz sınırsız oluşunu aşağıdaki şiiri ile dile getirmiştir:

Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam
Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam
(İki cihan (dünya ve ahiret) benim içime sığar, ancak ben bu dünyaya sığmam.
Mekandışı olma cevheri benim, ancak yine de varlığa ve mekana sığmam.)

Şerhi:İnsanın varlığı sadece dünya boyutunu kapsamaz,İnsanın varlığında bütün boyutlar vardır.Yine Ahiret boyutu da  An(nokta) içinde mevcuttur.An(nokta) da sayısız evrenlerin ve boyutların varlığı vardır.Nokta(An) da İnsan-ı kamilin varlığı olduğundan dolayıdır ki,Tüm boyutlar ve tüm evrenler insan-ı kamilin varlığında mevcuttur.İnsan-ı kamil  hem görünen mekan olan olan bu evren hem de görülmeyen sayısız evrenlerin varlığıdır.İnsan-ı kamil görünen madde evrene sığmadığı gibi hem de sayısız evrenlerin varlığı varlığına da sığmaz.Ama bu maddi Evren de ve diğer evrenler de yine nokda(an) içinde var olup insan-ı kamilin varlığından dır.
                                                                   
Kevn ü mekândır âyetim zâta gider bidâyetim
Sen bu nişân ile beni bil ki nişâne sığmazam
(Bütün varlıklar ve mekan benim delilimdir. Başlangıcım varlık sahibi olan Zat’la başlar.
Sen beni bu işaretle tanı, ama ben bu işarete de sığmam.)

Şerhi:Bütün evrenler insanı kamilin varlığının delilidir.Çünkü İnsan-ı Kamil Hakkın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışı ve delilidir.Tüm evrenler Allah'ın varlığının işaretidir.Fakat İnsan-ı Kamil sonsuz sınırsız olduğu için bu evrenlere de sığmaz.Aynı zaman Zatı Allah bulunduğumuz nokta(an) içinde olan sayısız evrenlerin varlığından da ganidir.Bu hususta kuran-ı kerim der ki:’Allah alemlerden Ganidir’.Allah nokta(an) da var olan evrenlerden daha zengin olduğundan bu  nokta(an) ile de sınırlanmaz. Seyyid Nesimi insanın Allah Zatının hiçlik haline ve Allah Zatının  bilinmezlik haline miraç edeceğini bildiği için Nokta(an)’ın ötesinde ki hiçlik boyutuna erdiğinden kendinin Nokta(an) ile de sınırlanamayacağını belirtmektedir.Bu sözü ile Nesimi varlığında tenzih ve teşbih hakikatini cem edişini belirtmektedir.

Kimse gümân ü zann ile olmadı Hakk ile biliş
Hakkı bilen bilir ki ben zann ü gümâna sığmazam
(Hiç kimse zanla, kuşkuyla Hakk’ı bilenlerden olmadı.
Hakk’ı bilen, benim zanna, kuşkuya sığmayacağımı da bilir.)

  Şerhi:Hakkın varlığı hiçbir zanna sığmaz.İnsan sonsuz sınırsız olan Hakkı nasıl belli sözcüklere ve zanlara sığdırabilir ki.Sonsuz sınırsız olanı hangi kelime ile sınırlandırıp anlatabilirsin ki ,Sonsuz sınırsız olan Hakk hiçbir kelime ile de sınırlandırılıp anlatılamaz.Hakkın sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışı İnsan-ı Kamil olduğu için İnsan-ı Kamil de anlatılmaktan münezzehtir.İnsan-ı Kamil varlığı sonsuz sınırsız Hakkın açığa çıkışıdır.Nasıl HAK hiçbir sözcük ve zan ile sınırlandırılamaz ise İnsan-ı Kamilde hiçbir söz ve zan ile sınırlandırılamaz.

Sûrete bak vü ma'nîyi sûret içinde tanı kim
Cism ile cân benim velî cism ile câna sığmazam
(Dış görünüşe bakıp bu dış görünüş içinde gerçek manayı, iç görünüşü tanı.
Çünkü beden de, ruh da benim. Ancak ben ruha da, bedene de sığmam.)

  Şerhi:Varlığımı dış görünüş ile sınırlama,İnsan-ı Kamil in varlığı sadece beden değildir.İnsan-ı Kamil kainatın sonsuz sınırsız varlığıdır.Her zerrede Haktan gayri mevcut yoktur ,beden de hakkın varlığıdır ,zerrede Hakkın varlığıdır Kainatta Hakkın varlığıdır; ama gerçekte Hakkın varlığı her zerrede olduğu gibi Hakikatte hiçbir varlık ile sınırlanmayan sonsuz sınırsız bir varlıktır.
İnsan-ı kamil de Hakkın sonsuz sınırsızlığının açığa çıkışı olduğu için kainatın her zerresinde mevcuttur.Beden de insan-ı kamilin varlığıdır,zerrede insan-ı kamilin varlığıdır,kainatta insan-ı kamilin varlığıdır.Ama hakikatte insan-ı kamil sonsuz sınırsız olduğu için ne bedene,ne zerreye,ne kainata sığmaz;çünkü insan-ı kamil sonsuz sınırsız dır.

Hem sadefim hem inciyim haşr ü sırât
Bunca kumâş ü raht ile ben bu dükâna sığmazam
(Hem inci, yani iç; hem de inci kabuğu, yani dışım. Haşir, yani öldükten sonra ruhların dirileceği meydanın ve Sırat’ın başında buyruk kişisi benim.
Bunca kumaş ve binek takımıyla ben bu dükkâna sığmam.)

   Şerhi:Hem öz benim,hem dış benim ,hem iç benim İnsan-ı kamil hep olandır.İnsanı-ı Kamil her şeydir.İnsan-ı Kamil diye işaret edilen sonsuz sınırsız Hakkın kendisidir.Sırat köprüsünün varlığı da AN(nokta)’nın içinde mevcuttur.Dolayısı ile Nokta olan insan-ı kamilin varlığında sırat köprüsü de  da vardır.İnsanı Kamil Hep olan Hakkın varlığıdır.Dolayısı ile insan-ı Kamil hep tir,her şey dir.

Genc-i nihân benim ben uş ayn-ı ayân benim ben uş
Gevher-i kân benim ben uş bahr ile kâna sığmazam
(İşte gizli hazine benim. Görünenin aynısı işte benim. Bu hazine kaynağının incisi de işte benim.
Ancak ben ne inci çıkan denize, ne de sustası çıkan kaynağa sığarım. )

  Şerhi:Kuran-ı Kerim de buyurulur ki:’ Evvel,ahir,zahir,batın O dur.Bu kelama istinaden Nesimi Zahir batının kendisi olduğunu söylemiştir.Görünen tüm her şey Hakkın varlığıdır.Aynı zamanda görülmeyen tüm mevcutta Hakkın varlığıdır.İnsan-ı kamil Hakkın varlığının açığa çıkışıdır,dolayısı ile Zahir ve batın olan yine İnsan-ı kamilin varlığıdır diyebiliriz.Bir hadis de Allah buyurmuştur ki :’ Gizli bir hazine idim kendimi bilmeyi istedim alemi ve ademi meydana getirdim.Allah kendi gizli hazinesini İnsan-ı kamile de olan seyrinde bilmiştir.Dolayısı ile insan-ı kamil Allah’ın gizli hazinesidir,bu hakikate istinaden Nesimi ‘iş de gizli hazine benim’ diyerek işaret etmiştir.’

Arş ile ferş ü kâf ü nûn bende bulundu cümle çün
Kes sözünü uzatma kim şerh u beyâna sığmazam
(Yeryüzü ile gökyüzü ve “kâf” ile “nun”*gibi bütün her şey bende bulunduğu için, ey bana akıl vermeye kalkışan kişi sesini kes. Çünkü ben, sözlere ve açıklamalara sığmam.
* “Kaf” ve “nun” harfleri Allah’ın “Kün” yani “Var ol” emrini ve bütün varlığı işaret etmektedir.)

  Şerhi:Nesimi Kendi zatının hakikatinin Allah'ın zatı olduğunu bir çok yerde belirtmektedir.Allah’ın  zatı ise bilinmezlik makamıdır,yani hiçlik makamıdır.Allah'ın zatı bilinen her şeyden münezzeh olması ile bilinir.Hiç kimse Allah’ın zatının  hakikatine erip bilemez.Fakat insan bilinen her şeyden münezzeh olma haline erince Zatın bilinmezlik haline erer.İnsan bilinen her şey den münezzeh oldu mu hiçlik makamına erer.Hiçlik makamı da Zat makamıdır.Zat hiçbir yönden bilinemediği  ve bilinen her şeyden münezzeh olduğu için Hiçlik hali ile bilinir.Nesimi de hiçlik haline erdiğinden Zat’ı bilinmezliği ile bilmiştir.Ol emri ile tüm kainat ve içindekiler olmuştur.Ol emri Allah'ın hükmü ve iradesidir.Ol emri dediğimiz zaman kainat içinde ki olmuş olacak her şeyin meydana getiren sonsuz sınırsız iradeden bahsedir.Kainat içindeki her şey AN(nokta) içinde olmuş bitmiştir.Bütün bu her şey ise ol emri ile zuhura gelmiştir.Ol emri dediğimizde kainatın içinde olmuş ve olacak her şeyi kapsadığının bilinmesi gerek.İnsan-ı kamil tenzihin ve teşbihin cemi olduğundan bu ol emrine de sığmaz.İnsan-ı  kamil bütün olmuş ve olacakların cemidir.O yüzden insan-ı kamil sadece görünen fiillere sığmaz.İnsan-ı Kamil ALLAH ın sonsuz sınırsız iradesini varlığında seyreden kişidir.Böyle sonsuz-sınırsız bir insanı görünen birkaç fiile sığdırmak yanlış olur.

Gerçi muhît-i a'zâmım adım âdem durur âdemim
Dâr ile kün fekân benim ben mu mekâna sığmazam
(Gerçi her tarafı kaplayan ulu varlık benim, ancak bana insan adı verdikleri için görünüşte insanım. Yapı da, “ol” denilince olan da benim. Ancak ben bu mekâna da sığmam.)

   Şerhi:İnsan-ı Kamil kainatın her zerresine var olan Hakkın varlığıdır.Haktan gayri varlık olmadığından dolayı Hak her zerrede mevcut olup bütün sonsuz-sınırsız varlığı kapsar.Dolayısı ile İnsan-ı kamilin varlığı Hakkın varlığı olduğundan dolayıdır ki,İnsan-ı kamil tüm sonsuz sınırsız varlığı kapsayandır ve her zerrede mevcut olandır.İnsan-ı Kamil Görünüş de bedensel insan görünür fakat insan-ı kamil Allah’ın yer yüzünde ki halifesidir.İnsan-ı kamil görünüş de bir beden olarak görülse de manada Sonsuz-sınırsız bir varlıktır.Sonsuz sınırsız bir varlığı hiçbir yere sığdıramazsınız.Zaten bir varlık bir yere sığsa o varlığın sonsuz sınırsız oluşu söz konusu olmaz.Varlık hiçbir yere sığmadığı içindir ki sonsuz sınırsız dır.İnsan-ı kamil Hakkın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışı olduğundan dolayıdır ki İnsan-ı Kamil sonsuz sınırsız dır.Seyid Nesimi de bu sonsuz sınırsızlık hakikatini dillendirmek için sığmazam demiştir.

Cân ile hem cihân benim dehr ile hem zamân benim
Gör bu latifeyi ki ben dehr ü zamâna sığmazam
(Ruhla aynı cihanı paylaşan, âlemle aynı zamanı yaşayan benim.
Ancak şu tuhaf duruma bak ki, ben ne bu âleme, ne de bu zamana sığarım.)

 Şerhi:Geçmiş ,gelecek,bugün bütün zaman kavramları AN(nokta) nın içindedir.İnsan-ı Kamil hiçbir zamana kayıtlı kalmaz.İnsanı Kamil bütün zamanların sahibidir.Çünkü İnsan-ı Kamil AN(nokta)’dır.İnsan beden olarak bu dünyanın içinde yaşamaktadır.İnsan bedenen bu dünyanın içinde yaşasa da manada Kainatın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışıdır.İnsan ne zaman beden boyutundan kurtulur ise,varlığının sonsuz sınırsızlığına erer.İnsan görünüş de et kemiktir fakat manada sonsuz sınırsız evrenlerin varlığıdır.Resulullah buyurmuştur:’Zerre küllün aynasıdır’.Zerre insanın bedenidir,Kül(bütün) ise insanın manadaki hakikatidir.

Encüm ile felek benim vahy ile melek benim
Çek dilini vü epsem ol ben bu lisâna sığmazam
(Yıldızlarla felek benim. Vahiy de, onu getiren melek de benim.
Ey benim hakkımda konuşan kişi! Dilini tut ve konuşma, çünkü ben senin diline de sığmam.)

   Şerhi:Abdülkadir Geylani Hz. Gavsiye eserinde buyurmuştur ki :’İnsan Allah'ın nurundan,melekler de insanın nurundan yaratılmıştır’.Dolayısı ile meleklerin hakikati de İnsan-ı kamilin nurudur.O yüzden Seyyid Nesimi melek benim demiştir.İnsan-ı Kamil meleklerde dahi tüm varlığın hakikatini kapsar.İnsanın varlığının sonsuz sınırsız olmasından dolayı ve insan-ı kamilin tüm sayısız evrenleri varlığında kapsayıp bütün esmaların cemi olması sebebi ile melekler ademe secde etmiştir.Hz. Adem ilk insan-ı kamil makamına eren insandır.Dolayısı ile melekler ilk insan-ı kamil olan Hz.Adem'e secde etmişleridir.Vahiy ise Allah kelamıdır.Allah'ın tüm kelamı ve ilmi Aklı evvel denilen mertebede bulunmaktadır.Vahiy ise aklı evvel den gelen bilgidir.Evrensel bilinç de var olan öz bilgi Kainatın ve sayısız evrenlerin kendisinden meydana geldiği bu öz bilgi aklı evvel diye nitelendirilmiştir eskiler tarafından.Vahiy ise aklı evvel den gelen bilgidir.ResulALLAH buyurmuştur ki:’ALLAH ilk önce benim aklımı yarattı’ iş de o ilk akıl ,aklı evvel dir.Aklı evvel Resulullah'ın manevi varlığıdır.İnsan-ı Kamil ise makamı Muhammedi olduğu için,insan-ı kamilde aklı evvel dir.Dolayısı ile bu nedenle Seyyid Nesimi vahiy benim demiştir.

Zerre benim güneş benim çâr ile penc ü şeş benim
Sûreti gör beyân ile çünkü beyâna sığmazam
(En küçük varlık da, güneş de benim. Dört (dört unsur: toprak, su, rüzgâr, ateş), beş (beş duyu) ile altı (altı yön: sağ, sol, ön, arka, üst, alt) da benim.
Sözle anlatılan görünüşe bak, ancak ben anlatmaya da sığmam.)

  Şerhi:Zerre de İnsan-ı kamil dir ,kül(bütün) de insan-ı kamildir.İnsan-ı kamil sonsuz sınırsız olduğu için hiçbir şeye sığmaz.Resulullah buyurmuştur:’Allah ilk önce benim nurumu yarattı sonra benim nurumdan mahlukatı yarattı’.Kainatın kendisinden meydana geldiği hammadde yine Resulullah'dır.İnsan-ı kamil yine Resulullah'ın manevi varisi olduğundan dolayıdır ki Kainatın hammaddesidir.İnsanı kamil hep olandır demiştik.Her şey Hakkın esması olduğundan ,tüm varlık da Hakkın esmasından gayrı bir mevcudiyetin varlığı asla söz konusu değildir.Dolayısı ile Hakkın sonsuz sınırsız mevcudiyeti İnsanı kamil de açığa çıktığından dolayı Seyyid Nesimi altı yön,sağ,sol,ön,arka,üst,alt da ne varsa hepsi benim demiştir.Bilinmesi gerekir ki bun altı yön sadece bizim içinde bulunduğumuz maddi evren için geçerlidir.Diğer sonsuz evrenler için geçerli değildir.Oysa İnsan-ı Kamil sonsuz evrenlerin varlığıdır.Dolayısı ile insanı kamil sadece bizim altı yönün söz konusu olduğu maddi evrene sığmaz,çünkü insan-ı kamil sonsuz sınırsız evrenlerin varlığıdır.


Zât ileyim sıfât ile Kadr ileyim Berât ile
Gül-şekerim nebât ile piste-dehâna sığmazam
(Sıfat ve Zât ile birlikteyim. Kadir ve Berat gecesi ile beraberim.
Şeker kamışıyla birlikte gül tatlısıyım. Bu yüzden kapalı ağızlara da sığmam.)

   Şerhi:Resulullah bir hadisinde Allahu Teala'nın şöyle buyurduğunu söylemiştir: Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum’.
  İnsan-ı kamiller Allah’ın varlığına yakin sağlayarak,Allah’ın sıfatları ile sıfatlanırlar.İnsan-ı kamiller aynı zamanda Allah’ın sıfatlarının zuhurudur.İnsan-ı kamil,Allah’ıngörme,işitme,irade,ilim,kudret,hayat,yaratma(basir,semi,murid,alim,kadir,hay,tekvin) sıfatları ile sıfatlanan kişidir.Kulun Allah'ın sevgisini kazanması kulda Aşkın açığa çıkması iledir.Kulda Aşk açığa çıktımı hiçliğini yaşar ve Allah'ın sıfatlarının hakikati varlığında açığa çıkar.
      Kadir gecesi Allah'ın kudret sıfatının insanlığa yayılması;berat gecesi ise Nuru Muhammedi'nin insanlığa yayılıp insanların şefaat bulmasıdır.Allah’ın kudret sıfatı ve Nuru Muhammedi insanı kamilin varlığının hakikatidir.Bu nedenden Nesimi, kadir ve berat benim diyerek İnsan-ı kamilin hakikatini anlatmıştır.Nesiminin ben demesinden murat ego değil,Her insanın hakikati olan sonsuz sınırsız evrensel bilinç ve evrensel özdür.O yüzden Nesimi'nin ben dediği bilincin zirve noktasının halidir.

Şehd ile hem şeker hem şems benim kamer benim
Rûh-ı revân bağışlarım rûh-ı revâna sığmazam
(Güneş benim, ay benim, bal benim, şeker benim.
Herkese akıcı bir ruh bağışlarım, ancak kendim bu akıcı ruha sığmam.)

     Şerhi:Resulullah ,Allah ilk benim nurumu yarattı derken sayısız evrenlerin özü olan nurun kendi  hakikati olduğunu söylemektedir.Varis-i Muhammedi bütün  İnsan-ı kamiller kainatın özü hakikati nurudur.İnsan-ı kamil kainatın aydınlık nurudur.Kainata yayılan tüm ilhamlar İnsan-ı kamilin nurundan yayılır.İnsanları aydınlatan nurda İnsan-ı kamilin vesilesi ile alemlere yayılır.İnsan-ı kamil Hakkın ilmini varlığında cem etmiştir.Hangi varlık da hangi ilim açığa çıkmış ise İnsanı kamilin varlığında vardır.İnsan-ı kamil bütün varlık da açığa çıkan ilmin cemidir.Bu makam, ‘ben İlmin şehriyim Ali kapısıdır’ diye Resulullah'ın bahsettiği ilim şehridir.Resulullah'ın varlığı Hakkın bütün  ilminin cemidir.Resulullah Hakkın sonsuz sınırsız ilminin açığa çıkışıdır.Yeryüzünde ki en çok ilim Hz.Muhammed'in varlığında vardır.Yeryüzünde her dönem Resulullah'ın varisi olan bir insan-ı kamil bulunmaktadır.Bu insanı kamil yeryüzündeki ilmi en geniş insandır.O yüzden hangi varlık da hangi ilim varsa hepsi insanı kamilde vardır.İlim İnsan-ı Kamil'in nurundan yayılır.İnsanı kamil bütün İlmullah'ın cemidir.

Nâra yanan şecer benim çarha çıkar hacer benim
Gör bu odun zebânesin ben bu zebâne sığmazam
(Ateş (Tur Dağı’nda Hz.Musa’nm gördüğü ateş) ile ağaç (Hz.Meryem’in hamileyken tutunduğu ağaç) benim.
Göğün son katma çıkan taş da benim.
Bu ateşin zebanisini, yani cehennem meleğini gör. Çünkü ben bu dile de sığmam.)

    Şerhi: Hz.Musa'ya ,Allah  tur dağında ateş suretinde görünmüştü.Allah kainatın her zerresinde mevcuttur.Çünkü Allah’ın varlığı her boyutu kapsayan sonsuz sınırsız bir varlıktır.Sonsuz sınırsız olması dolayısı ile her zerrede kendinden gayrı mevcut yoktur.Ateşte,havada,ağaçta,uzayın en ötesinde ki bir göktaşı da,cennet ve cehennemde,zebanide ,meleklerde aklınıza gelebilecek her şey Allah'ın varlığıdır.Allah'ın bu sonsuz sınırsız varlığı İnsan-ı kamil de açığa çıktığından İnsan-ı kamilin varlığında da cennet,cehennem,uzay,ateş,hava aklınıza gelebilecek her şeyi kapsar.Çünkü İnsanı kamil Allah’ın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışıdır.Abdülkadir Geylani gavsiye eserinde buyurmaktadır ki:’Allah insanı kendi varlığını taşıması için,kainatı da İnsan-ı kamilin varlığını taşıması için yaratmıştır’.Dolayısı ile Allah' ın varlığı insan-ı kamil de,İnsan-ı kamilin varlığı da sayısız evrenlerde açığa çıkmıştır.

Gerçi bugün Nesîmîyim Hâşîmîyim Kureyşîyim
Bundan uludur âyetim âyet ü şâna sığmazam
(Her ne kadar bugün Nesîmî diye anılmaktaysam da Kureyşî sülalesinin Haşimî boyundanım. Bunun için delilim uludur, fakat bu yüzden şana ve delile sığmam.)

   Şerhi: İnsan-ı kamilin bedeni her insan gibi belirli bir soydan gelip belirli bir çevreden gelmekte ise de,Hakikatte insan-ı kamil bunlara sığmaz.İnsan-ı Kamil bütün insanların varlığını varlığında taşır.Çünkü insanı kamil bütün varlığın,insanların,meleklerin ve tüm mevcudun cemidir.
       İnsanı kamil ALLAH ın sonsuz sınırsız varlığının açığa çıkışı,kainat da insanı kamilin sonsuzluğunun açığa çıkışıdır.


Yazar Eren Şanlı'nın Hiç Aşık Eren ismi ile çıkardığı Aşkın Miracı kitabından alıntıdır.
Aşkın Miracı kitabını tüm internet kitap evlerinden sipariş edebilirsiniz.Ayrıca kitapçılardan da sipariş yaptırarak temin edebilirsiniz.
Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Yorumlar