GÜZEL AHLAKLA İLGİLİ HADİSLER


1. Mâlik (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh’ın şöyle buyurduğunu duymuş:

"Ben mekarim-i ahlakı tamamlamak için ba’s olundum."

(Mâlik, el-Muvatta, Hüsnü'l-Huluk, 8, II, 903)


2. Hz. Âişe (r.a)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle söyleyerek, dua ederdi:

“Allahümme kema ahsente halkıy, fe ehsin hulukıy.”

"Allahım yaradılışımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzel yap."

(Ahmed b. Hanbel, I, 403)


3. Ebu Ümâme (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Ben, haklı olduğu hâlde bile çekişmeyi bırakan kimse için cennetin avlusunda bir köşk, şaka da olsa, yalan söylemekten kaçınan kimse için cennetin ortasında bir köşk ve ahlâkı güzel olan kimse için de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim."

(Ebû Davûd, Edeb, 7, V, 150)


4. Mâlikten rivâyet edildiğine göre, Muaz b. Cebel (r.a.) şöyle demiştir:

Yemen'e vali olarak giderken ayağımı üzengiye koyduğum sırada, Hz Resûlullah 'ın bana son öğüdü şöyle olmuştur:

"Ey Muâz b. Cebel! İnsanlara karşı ahlâkını güzelleştir"

(Mâlik, Hüsnü'l-Huluk, 1-2, II, 902)


5. Abdullah b. Amr (r.a)'dan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"En hayırlınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır."

(Müslim, Fedail, 68, II/1810)


6. Buhârî de şu şekilde rivâyet etmiştir:

"En hayırlılarınızdan biri de ahlâkça en güzel olanınızdır."

(Buhari, Edeb, 38, VII, 81)


7. Nevvâs b. Sem'ân (r.a.)'dan;

Hz. Rasûlullâh'a iyilik ve günâhtan sordum. Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdular:

"İyilik, güzel huydur. Günah, vicdanını rahatsız eden ve insanların duymasından hoşlanmadığın şeydir."

(Müslim, Birr, 45, III, 1980; Darimî, Rikak, 73, II, 628)


8. İbn-i Abbâs (r.a)'dan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Su, buzu erittiği gibi güzel ahlâk da günâhları eritir (yok eder); sirke balı bozduğu gibi kötü ahlâk da ameli bozar."

(Taberanî, el- Mu'cemu'l-Evsat, No: 854, I, 470)


9. Hz. Ali (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Cennette dışı içinden, içi dışından görülen (şeffaf) köşkler vardır."

Bunun üzerine bir bedevî "Yâ Rasûlullâh! Onlar kimler içindir?" diye sordu.

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Yumuşak ve tatlı konuşan, yemek yediren, oruca devam eden, insanlar uykuda iken namaz kılanlar içindir."

(Tirmizî, Cennet, 3, IV/673)


10. Ebu Hüreyre (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh buyurdu ki:

"Benim katımda en sevimliniz, ahlâkça en güzel olan ve etrafındakilerle hoş geçineninizdir ki, onlar herkesi sever ve herkes de onları sever. Benim katımda en sevimsizleriniz koğuculuk yapan, dostların arasını açan ve temiz kimselerde kusur arayanlarınızdır."

(Taberânî, Evsat, 7693, VIII/341, 342)


11. Hz. Âişe (r.a)'den; Hz. Rasûlullâh Efendimiz şöyle buyurdular:

"İmanca mü'minlerin en olgunu, ahlâkı en güzel olup, aile bireylerine karşı en yumuşak ve lütufkâr davranandır."

(Tırmizi İman, 6, V, 9; Darimi, Rikak, 74, II, 629)


12. İbn Abbas'tan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuşlardır:

"Hayırlınız, ailesine hayırlı olanlarınızdır."

(İbn Mâce, Nikah, 50, I, 636)


13. Abdullah b. Amr'dan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdular:

"Hayırlınız, kadınları için hayırlı olanınızdır."

(İbn Mâce, Nikah, 50, I, 636)


14. Ebû Hüreyre (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Kişinin keremi (cömertliği, ululuğu ve bütün iyilikleri) dinidir. Mürüvveti (mertlik ve insanlığı) aklı, hasebi (soyluluk ve asaleti) güzel ahlâkıdır."

(Beyhakî, es-Sünenül-Kübrâ, X, 328, Beyrut, 1984)


15. Ebû Zerr (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh, kendisine hitaben şöyle buyurmuştur:

"Yâ Ebâ Zer, ne tedbir gibi akıl, ne haramdan kaçınmak gibi vera, ve ne de güzel ahlâk gibi haseb olur."

(İbn Hibban, bi Tertibi İbn Belban, Birr, 2, 361, II, 79, Beyrut, 1993)


16. Ebû Hüreyre (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle duâ ederdi:

“Allahümme inniy euzü Bike mineşŞıkakı venNifakı ve suilAhlakı.”

"Allahım… (hakikattan, hatırlatıcı’nın hatırlattığından ve işlevinden) ayrılık (kopukluk), nifak (hakikata iki yüzlülük) ve kötü (beşeri, nefsani) ahlak’tan "B"nin mânâsı kapsamınca sana sığınırım"

(Nesâî, Sünen, İstiaze, 21, VIII, 263-264)


17. Câbir b. Abdullah (r.a.)'dan;

Hz. Rasûlullâh, Cebrail'den, Allâhu Teâlâ'nın şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

"Muhakkak şu (İslâm Dîni) benim razı olduğum bir dindir. Ona ancak cömertlik ve güzel ahlâk yaraşır. Sahibi bulunduğunuz müddetçe bu dîni, bu iki huy ile güzelleştirip şereflendirin (takviye edin)."

(Taberânî, Evsat, No: 8915, IX, 424, 425)


18. Hz. Âişe (r.a)'dan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Şerrinden dolayı insanların kendisinden sakındığı kimse, insanların en şerlilerindendir."

(Mâlik, Hüsnü'l-Huluk, 4, II/903, 904)


19. Ebu'd-Derdâ (r.a.)'dan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Kıyâmet gününde (ameller tartılırken) mü'minin mizânında güzel ahlâktan daha ağır (gelecek) bir şey yoktur. Şüphesiz ki Allah Teâlâ, kötü huylu, çirkin sözlü kimseleri sevmez."

(Tirmizî, Birr, 62, IV, 362)


20. Câbir (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Benim katımda en sevimliniz ve kıyamet gününde meclisime en yakınınız, ahlâkı en güzel olanınızdır. Sizden en sevmediğim ve kıyamet gününde meclisimden en uzakta kalacak olanlar: Kibirli kibirli ağız eğerek gösteriş için lûgat parçalayan ve çok konuşan kimselerdir."

(Tirmizî, Birr, 71, IV, 370, İbn Hanbel, IV, 193)


21. Ebû Zerr (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh bana şöyle buyurdu:

"Nerede olursanız olun, Allah'a karşı gelmekten sakının ve kötülüğün peşinden hemen iyiliği yetiştirin ki, onu silip yok etsin. Ayrıca insanlarla güzelce geçinin."

(Tirmizi Birr, 55, IV, 355; Darimî, Rikak, 74, I, 719)


22. İbn Abbas (r.a.)'tan; Hz. Rasûlullâh, Eşecc Abdül-Kays'a şöyle buyurmuştur:

"Sende Allahu Teâlâ'nın sevdiği iki (güzel) meziyet vardır: Onlar da hilm (yumuşak huyluluk) ve teenni (düşünceli, temkinli hareket)dir."

(Tirmizî, Birr, 66, IV, 366, 367)


23. Ebû Hüreyre (r.a.), Hz. Rasûlullâh'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Mü'min ülfet eden (insanlarla iyi geçinen) kişidir. İnsanlarla iyi geçinmeyen ve kendisi ile geçinilmeyen kişide hayır yoktur."

(Ahmed b. Hanbel, II, 4, 5, 335, 9436)


24. Abdullah b. Amr (r.a.)'dan; Hz. Rasûlullâh'ın şöyle buyurduğunu işittim:

"Müslüman, güzel ahlâkı sayesinde Allâh'ın emirlerini yerine getirip devamlı oruç tutanlar derecesine yükselir."

(Taberanî, Evsat, No: 3150, IV, 102-103)


25. Hz. Âişe (r.a)'den; Hz. Rasûlullâh 'ın şöyle dediğini işittim:

"Mü'min, güzel ahlâkı ile (fazla) oruç tutup (fazla) ibadet edenin derecesine erişir."

(Ebu Davud, Edep, 7, V/149)


26. Ali b. Ebî Taib (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Mü'min, güzel ahlâkı sebebiyle gece ibâdet eden ve gündüz oruçlu bulunanların derecelerine erişir."


27. Yahya b. Said (r.a.)'den, şöyle dediği rivâyet olunmuştur:

"Kişi, güzel ahlâk ile geceyi ibadetle geçiren ve savaş meydanlarında şiddetli susuzluktan ciğeri yanan kimsenin derecesine ulaşır."

(Mâlik, Hüsnü'l-Huluk, 6II/904)


28. Ebû Hüreyre (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh buyuruyor:

"Allâhu Teâla, kişiyi güzel ahlâkı ile (fazla) namaz kılan ve (fazla) oruç tutanların derecesine yükseltir."


29. Ebû Ya'lâ'nın Enes'ten rivâyetinde şu ilave vardır:

"Mü'minlerin imanca en olgunu, ahlâkça en güzel olanıdır."

(Taberanî, Evsat, IV, 3892)


30. Ebû Hüreyre (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh buyurdu ki:

"Allâhu Teâlâ, İbrahim (a.s.)'a şöyle vahyetti:

"Halilim (Dostum)! Kâfirlere karşı olsa da ahlâkını güzelleştir ki, iyilerin girdiği yere giresin. Ahlâkını güzelleştiren kimseyi, Arşımın altında gölgelendirip cennet sularından içireceğimi ve onu civarıma yaklaştıracağımı vâdettim."

(Taberanî, Evsat, No: 6502, VII, 261)


31. Ebu'd-Derdâ (r.a.)'dan; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"(Kıyamet günü) mü'minin mizanında güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz.İnsan, güzel ahlâkı ile (fazla) namaz kılıp (fazla) oruç tutanlar derecesine yükselir."

(Tırmizi, Birr, 63, IV, 363)


32. Ebû Dâvûd da muhtasar olarak:

"Mizanda, güzel ahlâktan daha ağır gelecek hiçbir amel yoktur."

(Ebu Davud, Edeb, 7, V, 150)


33. Ebû Hüreyre (r.a.)'den; Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Kul, güzel ahlâkıyla oruç tutan ve namaz kılanların derecesine ulaşır."

(Taberan Evsat, 6279, VII, 154)


34. Ebû Zerr (r.a.)'den:

"Can ve gönülden iman eden, kalbini her türlü fenalıktan temizleyen, dili doğruyu söyleyen, gönlünü hoş tutup hâline râzı olan, ahlâkını düzelten (güzel) sözleri dinleyip ibret nazarı ile bakan kurtulmuştur."

(İbn Hanbel, V, 147)


35. Safvan b. Süleym'den; Hz. Rasûlullah buyuruyorlar ki:

"Bedene kolay ve hafif gelen ibadeti size bildireyim mi? Susmak ve güzel ahlâk sahibi olmaktır."

(İbn-i Ebi'd-Dünya, Kitabu's-Samt, No: 27, 48, Beyrut, 1988)


36. Ebû Hüreyre (r.a.)'den;

Hz. Rasûlullah'a; İnsanların, cennete girmelerine en çok vesile olan şeylerden sorulunca, Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Allah'tan korkmak ve güzel ahlâktır."

İnsanların cehenneme girmelerine en çok sebeb olan şeyler sorulunca da, Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Ağız ve tenâsül uzvudur (üreme organıdır)."

(Tirmizî, Birr, 62, IV, 363)


37. Abdullah b. Amr (r.a)'dan; Hz. Rasûlullah 'ın şöyle buyurduğunu işittim:

"Benim katımda en sevimliniz ve kıyamet gününde meclisime en yakın olanınızı size haber vereyim mi?"

Bunu iki veya üç defa tekrar buyurdular.

Ashab "Evet, yâ Resûlullah", dediler.

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Ahlâkça en güzel olanınızdır."

(İbn Hanbel, II, 185)


38. Ali b. Hüseyin b. Ebî Tâlib (r.a.)'den; Hz. Rasûlullah şöyle buyurdu:

"Kişinin İslâmi güzelliklerinden biri de (mânâsız, faydasız) ve kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesidir."

(Mâlik, Muvatta, Hüsnü'l-Huluk, 3, II, 903)


39. İbni Mes'ûd (r.a.); Hz. Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Mü'min; insanları kötüleyen, lânetleyen, kötü söz ve çirkin davranış sergileyen kimse değildir."

(Tırmizi Birr, IV, 350, 48; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 405, 416)


40. Abdullâh b. Amr b. el-Âs (r.a)'dan şöyle demiştir:

Hz. Rasûlullâh, sözünde ve işinde çirkin bir harekette ne bulunurdu, ne de bulunmak isterdi ve şöyle buyururdu:

"Sizin en hayırlınızdan biri de ahlâkça en güzelinizdir."

(Buhari, Menâkıb, 23, IV, 166)


41. Ebû Hüreyre (r.a.)'den;

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"En hayırlılarınızı size bildireyim mi?"

Onlar "Bildir yâ Resûlullah" dediler.

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Ömrü uzun ve ahlâkı güzel olanınızdır."

(İbn Hibban, Birr, 484, II, 234)


42. Abdullah b. Amr b. el-Âs (r.a)'dan:

Muâz b. Cebel (r.a.), (bir yere) yolculuk yapmak istediği bir sırada Hz. Rasûlullâh Efendimiz'e şöyle söyledi:"Ey Allah'ın Rasûlü! Bana öğüt ver."

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Allah'a ibâdet et, O'na hiçbir şeyi şerik (ortak) koşma"

Muâz yine "Ey Allah'ın Rasûlü! Bana öğüdünü arttır" dedi.

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"(Bir) Fenâlık yaptığında hemen iyilik yap"

Muâz (yine) "Ey Allah'ın Rasûlü! Bana -öğüdünü- arttır" dedi.

Hz. Rasûlullah şöyle buyurdular:

"Dosdoğru ol, ahlâkın güzelleşsin."

(İbn Hibban, Birr, 524, II, 283)


43. Üsâme b. Şerik (r.a.)'ten; Şerik dedi ki:

Hz. Rasûlullah'ın huzurunda bulunuyorduk. Âdeta başımızın üstünde bir kuş var, onu kaçırmamak için hiç birimiz ses çıkarmıyordu.

O sırada bâzı kimselerin gelerek Hz. Rasûlullah'a "Allah katında en sevgili kullar kimlerdir?" diye sordular.

Hz. Rasûlullah şöyle buyurdular:

"Ahlâkı en güzel olanlardır."

(Taberanî, Evsat, No: 6376, VII, 196)


44. Umeyr b. Katâde (r.a.)'den:

Bir kişi Hz. Rasûlullah'a "Ya Rasûlullah, hangi namazın derecesi daha yüksektir?" diye sordu.

Hz. Rasûlullah şöyle buyurdu:

"Devamlı sûrette tam bir huşu (gönül huzuru) ile kılınan namazdır"

Adam "Hangi sadakanın derecesi daha yüksektir?" diye sordu.

Hz. Rasûlullah şöyle buyurdu:

"Darlıkta, az şeyden yapılan infak (hayır yapmak)"

Adam "Mü'minlerin imanca en olgunu hangisidir?" diye sordu.

Hz. Rasûlullah şöyle buyurdu:

"Ahlâkça en güzel olanıdır."

(Taberanî, Evsat, No: 8119, IX, 57)


45. Câbir b. Semüre (r.a)'den:

Hz. Rasûlullâh, Semüre ve Ebû Ümâme'nin de bulunduğu bir mecliste idim.

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurdu:

"Hayâsızlığın, kendisini hayâsızlığa alıştırmaya zorlamanın İslâmiyette hiçbir yeri yoktur. Müslümanlık bakımından insanların en güzeli, ahlâkça en güzel olanıdır."

(İbn Hanbel, V, 89)


46. Ebû Hüreyre (r.a.)'den, Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Gerçekten siz, mallarınızla insanları (memnun etmeğe) güç yetiremezsiniz. Ancak onları sizin güler yüz ve güzel huyunuz memnun edebilir."

(Ebû Ya'lâ, el-Müsned, No: 6550, XI, 428, Dımeşk, 1992)


47. Hz. Âişe (r.a)'den; Hz. Rasûlullah şöyle buyurmuştur:

"Hiç bir (günah) yoktur ki tevbesi (dönüşü) olmasın. Ancak kötü ahlâk sahibi hariç. Zira o, bir günahtan tövbe eder, döner ondan daha kötüsünü işler."

(Taberânî, el-Mu'cemü's-Sağîr, I 200)


48. Enes (r.a) dedi ki:

Hz. Rasûlullâh, Ebû Zerr ile karşılaştı ve şöyle buyurdu:

"Yâ Ebâ Zerr, sana, diğerlerine nisbeten yükte hafif, mizanda ağır gelen iki güzel üstünlüğü bildireyim mi?" .

Ebû Zerr "Evet Yâ Rasûlullah" dedi.

Hz. Rasûlullâh Efendimiz şöyle buyurdu:

"Güzel huylu olmağa dikkat et ve daima susmayı tercih eyle.Beni yaşatma ve öldürme kudretine sahip olan Allâhu Teâlâ'ya yemin ederim ki, yaratılanlar (Allah katında) bunlar gibi (değerli) bir amel işlememişlerdir."

- Hadisi, Ebü'ş-Şeyh b. Hibban da zayıf bir isnâd ile Ebû Zerr'den şu lafz ile zikretmiştir:

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Yâ Ebâ Zerr, dilde kolay, mîzanda ağır gelen ve yükte hafif olan en faziletli bir ibadeti sana bildireyim mi?"

Ebû Zerr "Evet Ya Rasûlullah, anam babam sana feda olsun" dedi.

Hz. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

"Sükûtu tercih et ve güzel ahlâklı olmağa gayret eyle. Sen bunlar gibi (başka bir ibâdet) yapamazsın."

- Ebü'd-Derdâ'dan da şu şekilde rivâyet edilmiştir:

Hz. Rasûlullâh Ebü'd-Derdâ'ya hitâben şöyle buyurmuştur:

"Ey Ebü'd-Derdâ, sana, benzerleriyle Allâh'ın rızâsını kazanamayacağın, zahmeti az, sevabı büyük iki şey öğreteyim mi? Devamlı sükût ve güzel ahlâktır."

(Ebû Ya'lâ, el-Müsned, No: 543, VI, 53)

Yorumlar