ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK HASTALIĞI EGO VE TEDAVİSİ



                                   

            Dünya enerji olarak ego ruhaniyetine bağlıdır. Yani insan ne kadar dünyaya bağlı ise  o kadar egosuna bağımlı bir yaşantı içerisine girmektedir. O yüzden Ehlullah dünyanın ruhaniyetinin ego(benlik) olduğunu bildiği için, bu hastalığa şifa olma açısından zühd( dünya sevgisini ve bağımlığını kalpten atmak) konusuna çok önem vermişlerdir.


             İnsanın Dünya sevgisini kalbinden atmadan ve nefsini dünya bağımlılığından kurtarmadan gerçek hakikate eremeyeceğini bütün Resul, Nebi ve Veliler söylemektedir. Dünya’nın ruhaniyeti ego olduğu için bizim dünyaya bağımlığımız ve sevgimiz oranında farkında olmadan egomuz artacaktır. Egodan kurtulmak için kalbimizden dünya ve dünya evi değerleri atmamız muhakkak gereklidir.


             İnsanlara şöyle bir baktığımız zaman bir çoğu birbiri ile yarış içerisinde, daha önde olma uğraşı daha başarılı olma uğraşı, daha zengin olma uğraşı… Bu dahaların sonu maalesef gelmemekte. Birde en olma yarışından bahsedelim; en güzel, en değerli, en önde, en başarılı, en değerli, en bilgili… bunun gibi daha nice ego yarışları sırlamak mümkümdür.


              İnsanoğlu kendi egosuna çok fazla değer vermektedir. Bir çok insanın tüm hayatı birbirleri ile yarış ve mücadele içerinde geçmektedir maalesef. İnsanların birbiri ile olan bu yarışları maalesef beraberinde sadece kendini düşünme hastalığını getirmektedir.

              Sadece kendini düşünen insan tipleri; yardımseverlik, paylaşım, cömertlik, tevazu, güzel ahlak, hoşgörü ve affetme gibi daha bir çok insanı değerini kaybetmektedir. Sadece kendini düşünme hastalığı beraberinde hırs, kibir, açgözlülük, bencillik, menfaatperestlik, kendini beğenmişlik, düşmanlık gibi bir çok kötü duyguyu farkında olmadan insanlara kazandırmaktadır.


              Ben önde olayımda geride kimleri ezmişim, kimleri çiğnemişim, kimlere zarar vermişim önemli değil algısıyla bugün bir çok insan hırs içinde dünya kavgası içerisinde yaşamına devam etmektedir.


               Bugünün dünyasında ki bir çok beyinler; ben iyi olayımda, ben mutlu olayımda, ben zengin olayımda, ben başarılı olayımda diğer insanlar ne olsunlar umurumda değil algısıyla bezenmiş. Bu algıyı bizlere kapitalizm dayatmaktadır. Kapitalizm insanları yarış atı gibi yarıştırıp, önce kendini düşünmesini ve insanları kendisi için bir basamak olarak göstermektedir. Kapitalist dünyada sevgi Allah ve insana değil, paraya olmuş durumdadır. Sistem zorla bunu insanlara dayatmaktadır. Hani derler ya ‘dini imanı para olmuş’ diye işte günümüz dünyasının bir çok dindarı maalesef bu durumdadır.

                Bütün kötü duygu ve huyların kökeninde ego(benlik) yatmaktadır. Egosunu yenen insan kötü duygu ve huylardan arınıp kamil bir insan olur .

             Ego hastalığına en güzel tedavi yolu İslam'ın tasavvuf yoluna girmekle mümkündür. Kişi ancak Tasavvuf yolunu aydınlatan erenlerin çizdiyi yolda yürüye bilirse ancak ego hastalığından kurtulup arınabilir. 


                 İslam’ın tasavvuf yolunda ki ana gaye kişinin ego benliğinden arınmasıdır. Tasavvufun insanı bu egodan arınması ve kamil insan olma yolculuğuna çıkması için bize sunduğu en önemli öğreti fakr yani yokluk öğretisidir şüphesiz. Burada ki fakr yani yokluk hali insanın kendi benliğinin egosunun yok oluşu gerçeğini yaşaması ve ego fakiri olması gerçeğidir.


                  Resulullah buyurmuştur:


                  -'Fakr iftiharımdır'.


           Hz.Muhammed Mustafa efendimiz kendisi için övündüğü tek şey fakr( yokluk) tur. Hz.Muhammed Mustafa efendimizin fakr ile övünmesinin sırrı başka bir hadisi şerifte yatmaktadır.


                 Hz.Muhammed Mustafa  Efendimiz buyurmuştur ki:


                 -‘Kaldır benliğini aradan, ortaya çıksın Yaradan’.


              Benlik perdesi yani zannı kalkan insan için Yaradan ile arasında ki perdeler kalkmıştır. O kişinin egosu hiç olmuş bütün benlik zannından kurtulmuş ve Allah ile arasında hiçbir benlik perdesi kalmamıştır. Fiilli Allah ile kaim, Sıfatı Allah ile kaim, Zatının Allah ile kaim oluşu hakikatini perdesiz olarak yaşamıştır. Bu benliğinin gerçekte yok olduğu hakikatini yaşama hususu Hz.Muhammed Mustafa efendimizin  en büyük övüncü olmuştur ve ‘fakr(yokluk) iftiharımdır’ diye buyurmuştur.

           Kişi benlikten kurtulduğu oranda miracını gerçekleştirir. Çünkü benlik kişinin Allah ile arasında ki perdedir. Kişi ego benlik perdesinden kurtuldu mu miraç yolculuğu başlar ve Allah’a yakin sağlar. Fakat bunun için dünya sevgisini terk ve daha sonra ahiret arzusunu terk gereklidir, kısaca nefsi egoyu çeken bütün istekleri terk etmek gereklidir.


                  Kişinin egosundan kurtulması onu hem kötü duygu ve huylardan arınmış kamil bir insan yapacaktır; aynı zamanda kişi Allah’a yakınlaştıracak ve Allah’la arasında bir perde kalmayacaktır.


                  Egonun tam manası ile sıfırlanması haline biz hiçlik demekteyiz. Aslına baktığımızda hiçliğin bir çok manası var fakat. Bizim anlamamız gereken en önemli husus egonun sıfırlanması halidir.


              Hz.Muhammed Mustafa efendimiz şöyle buyurmuştur:


                - ‘Varlığından büyük günah yoktur’.


                - Başka bir tabirle ‘Varlık günahı hiçbir günahla kıyas edilmeyecek kadar büyük bir günahtır’ demek istemiştir.


                Mutasavvuflar ‘Varlık’ kelimesinden kastın ‘benlik’ olduğunu belirtmişlerdir. Bizim anlamamız gereken husus Hz.Muhammed (s.a.v)’in   insan için egodan(benlikten) daha büyük günah yoktur diye belirtmiş olduğu ana mesajdır. Hz.Muhammed (s.a.v)’in yolunun ışığında bizde bu varlık günahı olan ego benlik günahından kurtulmamız için Fakr yani benliğin yok olduğu gerçeğini yaşamamız gereklidir. Bu doğrultuda egonun sıfırlanması gereğini söylemekteyiz. Egonun sıfırlanması ise hiçlik makamı denilen haldir.


               İnsan Hiçlik makamına yani hiçlik haline erdiği zaman tüm günahlarından kurtulur ve annesinden doğduğu gibi tertemiz olur.


               Hiçlik Makamına eren insan kamil bir insan olmuştur. Bütün kötü vasıflardan, kötü duygulardan, kötü ahlaktan kurtulmuş ve her hali güzel ahlak içerisinde yaşamına devam etmiştir.

             Hiçlik Makamına eren ve tam manası ile benliğini sıfırlamış kişiler Muhammedi meşrep evliyalardır ve yeryüzünde sayıları oldukça azdır. 

             Egodan kurtulmuş olan insan içsel huzura kavuşmuş ve içsel cennetini yaşamıştır. O insan melekler gibi tertemizdir. 

             İnsan egodan arındığı oranda güzel bir insan olur. Çünkü bütün kötülüklerin, hastalıklı ruh hallerinin, kötü huyların, ahlaksızlığın, kötü duyguların, kötü düşüncelerin, huzursuzluğun, mutsuzluğun, insanlık dışı hallerin kaynağı egodur . Ego zannından kurtulduğu zaman insan temizlenmiş ve arınmış bir insan olur. 

              İnsan egodan kurtulmayı başarması için kendi aciziyetini, benliğinin hiç oluşunu ve Allah'ın sonsuz sınırsız mutlak tekliğini idrak etmelidir. Unutulmamalıdır ki insanı hiçliğe götüren en yüce nur Aşktır. Aşkı hakkı ile yaşayan insanın yolu şüphesiz hiçliğe muhakkak düşecektir. Hiçliğe ulaşmak için Tek'in irfanı ve Allah'ın mutlak tekliğini yaşayarak duyulan Allah aşkı muhakkak gereklidir. En önemlisi bir nebze Hz.Muhammed efendimizin hali ile hallenmek gereklidir. Çünkü her derdin şifası Hz.Muhammed efendimizde saklıdır. 


              Hiçliğe eren kişi ne yaparsa yapsın kendi benliği için değil Allah için yapar. Hem kendi varlığında, hem bütün zerrelerde Allah’tan gayrısını görmez. Ego benlikten kurtulan kişi Bütün kirlerden kurtulmuştur. Çünkü insanı kirleten ego benliktir. Ego benlikten kurtulan şeytanını Müslüman etmiş ve her hali huzur olmuştur.

         Eğer bizde bir nebze olsun mutlu, huzurlu, kamil ve güzel bir insan olup Allah ve Resulüne yakın olmak istiyor isek ego benlikten kurtulmamız gereklidir. Yaşamak nasibimiz ola...
               
Cümleten sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum...

Eren Şanlı

Eren Şanlı'nın Aşkın Resulüne Yolculuk Veysel Karani ,Her Şeyi Sende Buldum ve Hiç Aşık Eren İsmiyle çıkarmış olduğu Aşkın Miracı kitabı bulunmaktadır,temin etmek isteyenler internet kitapçılardan temin edebilirler.

x

Yorumlar