Aşk Ehli Hiç Bir Zaman Kendini Beğenmez
İnsan kendi egosuna varlık verir, egoya tabi olursa kendini beğenme hali
oluşur.Kendi egosunu yokluğa kavuşmuş kişi de kendini beğenme hali yok
olmuştur.Kişinin benliği(egosu) yoksa kendini beğenecek bir varlığı kalmamış
demektir.
Aşık kendinden
geçtiği içindir ki zaten kalbinde kendisi(benliği) denen bir şey yoktur;bundan
dolayıdır ki kalbinde kendi olmayan aşıkta kendini beğenme hali de
yoktur.
YUNUS EMRE buyurmuştur:
‘Kendini beğenmediğin müddetçe doğru insansın’.
Ne zaman aşık kendini beğenir o zaman Hakk'tan perdelenir ve
kafir olur.Aşık’ın varlığında sadece HAK vardır,aşığın zikri İllallah’dır.Aşık,
La ilahe İllallah zikrini yaşadığı içindir ki ,kendinin yok olduğunu bilir ve
Aşk ile Hiçliğini yaşar.
AŞK ehli teslimiyet halindedir ve kendisinde zerre kadar kendini beğenme
yoktur çünkü,kendinin bir hiç olduğu gerçeğine vakıf olmuştur.Aşk ehli
hiçliğini öyle bir yaşar ki onda benlik kalmaz ve kendisinde benlik kalmadığı
içindir ki zaten kendini beğeneceği bir benliği yoktur.
Aşk ehlinin vuslatı yokluktur.Aşık, Aşk’ ın huzurunda öyle bir hiçliğini yaşar
ki geriye kendisinde sadece Aşk baki kalır.Aşk ehlinin kendisini beğenmesi ,
onun için sevgiliye ihanetten başka bir şey değildir.Bilir ki kendisini
beğendiğinde araya ikilik girecektir.İkiliğin bulunduğu yerde hiçbir
zaman AŞK olmaz ,çünkü AŞK ancak tekliğin bulunduğu bir gönülü
kendine mekan seçer.İkiliğin olduğu gönüler de AŞK durmaz.
Aşk teslimiyet ister, kendini Allah’a teslim edenlerin gönlünde ancak aşk
vardır.Gönlünde benlik olan kalbe AŞK dar gelir.Gönülde benlik olan kalbe Aşk der ki, ya bana yer ver ya da egona ;ya kendini seçeceksin bu Aşk yolunda ya da Aşk'ı seçeceksin. Bilinmelidir ki kendi benliğinin olduğu gönülde Aşk yoktur
,Aşk'ın olduğu gönülde kendi benliğin yoktur çünkü Aşk’ın olduğu gönülde sadece Allah mevcuttur.
ŞEMS-İ TEBRİZİ anlatıyor:
-''Bir gece söz verdiğim üzere bir Hristiyan’ı ziyaret edecektim.Bana dediler
ki:’O inanmış biri değil;halbuki biz inanmış kimseleriz’.Bunun üzerine ona
şöyle cevap verdim:’O teslim makamına ermiştir ve bu nedenle gizliden Müslüman
olmuştur.Halbuki siz,teslim durumunda değil siniz. Bilesiniz ki,İslam teslimiyet
demektir’.
Yine başka bir gün birisi bana gelip falan kişi hakkında olur olmaz sözler
söylemeye başladı .Ona dedim ki:’Sen o bahsettiğin kişiden daha mı
üstünsün,dahamı olgunsun ki,onun hakkında ileri geri konuşuyorsun?Eyer sen
teslimiyet makamında olsaydın,başkaları hakkında böyle konuşmazdın’.
Teslim olduğunda ,zayıf değilsindir ama bu,aşka teslimiyette böyledir.Sen hak
yoluna kendini teslim ettiğinde ,aciz değil,güçlü olursun,merteben
yükselir.Bazı durumlarda da susmak gerekir,aklının alamadığı yerlerde iddaya
girişme de teslim ol!''
Her şey Allah'a teslim halinde dir.Her şeyin Allah'ın varlığı olmasından
dolayıdır ki ,her şey zaten Allah'a teslimdir. Nasıl insandaki organlar,hücreler,ellerin ayakların,kromozomların senin
varlığın olduğundan dolayı beynine teslimiyet halinde ise;Allah'ın tüm
yarattığı an(nokta)lar ve o noktaların içinde ki sayısız evrenler ve
içindekiler de Allah'ın varlığı olduğundan dolayı Allah'a teslimiyet
halindedir.
İnsan kendi varlığının yokluğunu yaşayıp,mutlak varlık olan Hakka erdiğinde,Tüm
varlığın teslimiyetine ortak olup,teslimiyet haline bürünür.Bütün mevcudat
Allah'a teslimiyet halindedir, yalnız insan perdelerinden dolayı bu
teslimiyetin farkında değildir.İnsan ego perdesinden kurtulup,sadece hakkın
mevcut olduğu gerçeğine erdiğinde otomatikman teslimiyet ruhuna bürünür.
İnsanın teslimiyet ruhuna kavuşturan ise Aşktır.Aşk insanı mutlak teslimiyet
yoluna götürür.
Hz.Ali buyurmuştur:
"Kendini beğenmek helak
oluştur."
"İyi işlerde kendini
beğenmek,iyilikleri iptal eder."
"Kendini beğenmek gibi hiçbir şey,
iyiliklere zarar vermez’’
"Ameli sebebiyle kendini beğenen
kimsenin ecri batıl olur’’
İnsanın kendinde ki bütün güzel başarılar, Allah esmasının açığa çıkışından
dolayıdır.
Bir insan güçlü ise kendindeki kadir esmasının açığa çıkışından dolayıdır.Bir zafer
ve başarı kazanmışsa kendisinde ki Fettah esmasının açığa çıkışından dolayıdır.Bir
insana şifa vermişse kendinde açığa çıkan şafi esmasının sayesindedir.Hoşgörülü
güzel davranışlı bir insansa kendisinde açığa çıkan Halim esmasından
dolayıdır.Zengin bir insansa kendisinde açığa çıkan Gani esması dolayısı ile
zengindir.Eyer bir yerde yönetici ise kendisinde açığa çıkan Vali esmasının dan
dolayıdır.Sevgi dolu bir insan ise kendisinde açığa çıkan Vedud esmasından
dolayıdır.Eyer yardımsever bir insansa kendisinde Nasir esması açığa
çıkmıştır.Bilgili bir insan ise kendisinde açığa çıkan Alim esmasındadır.Başka
insanlara rızık vermesi kendisinde açığa çıkan Rezzak esmasından
dolayıdır.İnsanın bazı mal ve mülke sahip olması kendisinde açığa çıkan Malik
esmasından dolayıdır.
Esmalar açığa çıktıkça,insanda o esmalara ait değerler açığa çıkar.İnsandaki
değerler kendi benliğine ait değil kendisinde açığa çıkan esmalardan
dolayıdır.Dolayısı ile insanın kendi benliğinin zannettiği bütün güzel değerler
esmaların açığa çıkışı olduğundan dolayı bütün güzellikler Allah’ındır.
İnsan kendini beğenerek Allah'ı yok sayar.Halbuki bütün güzel değerler Allah'ındır. İnsan kendisinde açığa çıkan değerleri kendi benliğinin olduğunu
zannettiğinde ,Hakkın olanı inkar etmiş gerçeği örtmüştür.
İnsan da Allah'ın vekil esması vardır.İnsan kendisinde açığa çıkan vekil esması
ile kendisinde açığa çıkanları esma manaları işleten yapan Cenab-ı
Haktır.
Hakikate eren insan ,Kendi vekilini Allah olarak görür.Kendi vekili Allah olan
insan bilir ki ,tüm değerler Allah'ın dır ve ben sadece vesileyim.
Bir hadisi kudsi ile örnek verecek olursak:
Allah, ‘Bilinmeyi murat ettim insanı yarattım’ buyurmaktadır.
Allah kendi esma manalarının seyri için Evrenleri yaratmış,Bu manaların
bilinmesi için insanı var kılmıştır.İnsan,nokta(an) içinde tecelli olmuş bütün
esmalara cami bir varlıktır.
Kendini beğenen insan her zaman Allah'ı bilmekten gafildir.Kendinde ki güzel
değerlerin Allah'ın olduğunun bilmeyip iman etmemiş kişi yapacağı iyiliklerin
sevabından da mahrum kalır.Buna şöyle bir örnek verelim:Bir hırsızın bir
şeyleri çalıp,o çaldıkları ile iyilik yapması mı helaldir.Yoksa insanın helal
yoldan kazanıp,iyilik yapması mı helaldir.Eğer insan kendindeki güzel değerlerin Allah'ın olduğuna iman etmemiş ,tüm
güzelliklerin sahibinin Allah olduğunu bilmiyorsa,kendindeki güzel değerleri
kendi benliğine atfediyorsa nankörlerden ve körlerden olmuştur.
Hz.Ali buyurmuştur:
"Kendini beğenmek ahmaklıktır."
"Kendini beğenmek
ahmaklığın başıdır."
"Kendini beğenmek cehaletin başıdır."
"Kendini beğenmek doğrunun zıddıdır."
"Kendini beğenen kimsenin aklı yoktur."
"Kendini beğenmek akılların afetidir."
"İnsanın kendini beğenmesi noksanlığının delili ve akli zayıflığının
göstergesidir."
Hz.Hüseyin buyurmuştur:
-‘Akıl hakka uymakla kamil olur’
İnsan eğer kamil bir akla sahip olsa idi ,kendinde ki bütün değerlerin ve
manaların Allah'a ait olduğu ,Haktan gayri hiçbir mevcudun olmadığı,her
zerrenin vekilinin Allah dolduğu dolayısı ile yerin göğün ve bütün güzel
manaların sahibinin sadece Allah olduğunu bilip gereğine iman eder idi.Kendini
beğenen kişinin hakkı bilmekten nasipsiz olacağı için ,Hz.Ali kendini beğenen kişiye
ahmak demiştir.Çünkü gerçek akıllı kişi hakkı bilen kişidir.
Hasan-ı Basri Hz. Buyurmuştur:
Eyer Ademoğlunun her ameli güzel ve eksiksiz olsaydı,kendini beğenmiş olmaktan
nefsini helak ederdi.Fakat Allahu Teala onu, rahmetiyle kusurunu görme
durumunda yaratmıştır.
Beyazıt Bestami Hz. Buyurmuştur:
Günahlara bir defa,taatlere bin defa tövbe etmek lazımdır.Yani yaptığı ibadet
ve taatlere bakıp kendini beğenmek,o ibadeti hiç yapmamak günahından bin kat
daha fenadır.
Kur’an-ı Kerim de buyurulur:
‘İş de Ahiret yurdu!Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı
istemeyenlere nasip ederiz.Sonunda kazançlı çıkanlar,Fenalıktan sakınanlardır’
(Kasas suresi-83)
‘Yer yüzünde böbürlenerek dolaşma!’(İsra suresi-37)
‘Kibirlenip de insanlardan yüz çevirme ve yer yüzünde böbürlenerek yürüme! Zira
ALLAH kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.’ (Lokman
suresi-18)
Allah'a kulluk edin ve hakikatiniz
olana hiçbir şeyi şirk koşmayın (hiçbir varlığa tanrılık pâyesi vermeyin)!
Ana-babanıza, yakınlarınıza, yetimlere, yoksullara, yakın komşulara ve uzak
komşulara, yol arkadaşınıza, yolda kalmışlara ve eliniz altındakilere ihsanda
bulunun. Muhakkak Allâh kibirlenip övünenleri sevmez.(Nisa suresi-36)
(Sâlih'in) halkı içindeki kendini
beğenmiş ileri gelenleri, aralarında zayıf durumda bulunan iman edenlere:
"Sâlih'in, Rabbinden irsâl olmuş biri olduğuna iman ediyor musunuz?"
dediler. . . (Onlar da): "Doğrusu biz onunla irsâl olunana (sanki bize
irsâl olmuşçasına) iman edenleriz" dediler.(Araf suresi-75)
O kendini beğenmiş kibirliler:'Gerçek ki,biz sizin iman ettiğinizi ,inkar edenleriz' dediler.( Araf Suresi 76)
Aşk teslimiyet ister, kendini Allah’a teslim edenlerin gönlünde ancak aşk
vardır.Gönlünde benlik olan kalbe AŞK dar gelir.Gönülde benlik olan kalbe Aşk der ki, ya bana yer ver ya da egona ;ya kendini seçeceksin bu Aşk yolunda ya da Aşk'ı seçeceksin. Bilinmelidir ki kendi benliğinin olduğu gönülde Aşk yoktur
,Aşk'ın olduğu gönülde kendi benliğin yoktur çünkü Aşk’ın olduğu gönülde sadece Allah mevcuttur.
Allah kendi esma manalarının seyri için Evrenleri yaratmış,Bu manaların bilinmesi için insanı var kılmıştır.İnsan,nokta(an) içinde tecelli olmuş bütün esmalara cami bir varlıktır.
Kendini beğenen insan her zaman Allah'ı bilmekten gafildir.Kendinde ki güzel değerlerin Allah'ın olduğunun bilmeyip iman etmemiş kişi yapacağı iyiliklerin sevabından da mahrum kalır.Buna şöyle bir örnek verelim:Bir hırsızın bir şeyleri çalıp,o çaldıkları ile iyilik yapması mı helaldir.Yoksa insanın helal yoldan kazanıp,iyilik yapması mı helaldir.Eğer insan kendindeki güzel değerlerin Allah'ın olduğuna iman etmemiş ,tüm güzelliklerin sahibinin Allah olduğunu bilmiyorsa,kendindeki güzel değerleri kendi benliğine atfediyorsa nankörlerden ve körlerden olmuştur.
Kur’an-ı Kerim de buyurulur:
‘İş de Ahiret yurdu!Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı
istemeyenlere nasip ederiz.Sonunda kazançlı çıkanlar,Fenalıktan sakınanlardır’
(Kasas suresi-83)
‘Yer yüzünde böbürlenerek dolaşma!’(İsra suresi-37)
‘Kibirlenip de insanlardan yüz çevirme ve yer yüzünde böbürlenerek yürüme! Zira
ALLAH kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.’ (Lokman
suresi-18)
Allah'a kulluk edin ve hakikatiniz
olana hiçbir şeyi şirk koşmayın (hiçbir varlığa tanrılık pâyesi vermeyin)!
Ana-babanıza, yakınlarınıza, yetimlere, yoksullara, yakın komşulara ve uzak
komşulara, yol arkadaşınıza, yolda kalmışlara ve eliniz altındakilere ihsanda
bulunun. Muhakkak Allâh kibirlenip övünenleri sevmez.(Nisa suresi-36)
(Sâlih'in) halkı içindeki kendini
beğenmiş ileri gelenleri, aralarında zayıf durumda bulunan iman edenlere:
"Sâlih'in, Rabbinden irsâl olmuş biri olduğuna iman ediyor musunuz?"
dediler. . . (Onlar da): "Doğrusu biz onunla irsâl olunana (sanki bize
irsâl olmuşçasına) iman edenleriz" dediler.(Araf suresi-75)
O kendini beğenmiş kibirliler:'Gerçek ki,biz sizin iman ettiğinizi ,inkar edenleriz' dediler.( Araf Suresi 76)
Yorumlar
Yorum Gönder