Hiçleştiğin Kadar Sonsuzluğa Ayna Olursun




     ERENLER SONSUZLUĞUN AYNASIDIR      

 

     Hiçleştiğin kadar sonsuzluğa ayna olursun   


     Kur’an-ı kerim de buyurmuştur:      


    Allah yerlerin ve göklerin nurudur.(Nur suresi)       Başka bir ayet de de:’Biz insana şah damarından daha yakiniz’.  


   Bu iki ayeti gönlünde cem eden insan bilir ki,Yerlerin ve göklerin nuru olan ALLAH ,insana şah damarından daha yakin ise o zaman yerlerin ve göklerin varlığı insanın şah damarından daha yakindir.           


       ŞAH-I VELAYET   HZ ALİ buyurmuştur:  

    

   ‘Sen kendini küçücük bir beden mi zannedersin,Halbuki en büyük alem sende gizlidir’.


      ‘Bulunduğumuz alem küçük ,İnsan ise büyük alemdir.       

     

   Evrenlerin insanın varlığında oluşu,en boy derinlik olarak değildir.Hakikat de madde yoktur ,mana vardır.Madde mana nın yansımasıdır.Evrenler hakikatiyle esma manalarıdır.İnsanda bu sonsuz esma manalarını varlığında açığa çıkartıp çözebilecek bir beyin üzerine yaratılmıştır.Kamil veli ,evrenlerin manasını kendi varlığında toplamıştır.            


        HÜNKAR HACI BEKTAŞ VELİ buyurmuştur:


        Adem alem içinde,alem adem içinde           


   Kur’an- kerim de İnsanın sonsuz sınırsız esma manalarını emanet edildiği fakat insanların belli kısmı kendi sonsuz esma manaları hakikati yaşayabilmekten gafil olduğunu azhab suresinin 72 ayetinde açıklamıştır:             


   ‘Muhakkak ki biz o Emaneti (Esmâ şuuruyla yaşamayı), semâlara (benlik bilincine), arza (bedene) ve dağlara (organlara) önerdik de, onu yüklenmekten kaçındılar (Esmâ bileşimleri onu açığa çıkarmaya elvermedi); ve ondan korktular! Onu, İnsan (hilâfeti oluşturan Esmâ mânâlarını açığa çıkarma şuuru) yüklendi! Muhakkak ki o zâlim (hakikatini hakkıyla yaşamakta yetersiz) ve cahildir (sınırsız Esmâ'yı bilmede yetersizdir)!’         


       Azhab suresinin 72. ayetinde açıklanan emanet Allah'ın varlığı olan sonsuz isimlerinin varlığıdır.Bu emaneti sahiplenen ancak Veli-i kamil ler dir.İnsanın kendi halifelik sırrından gafil olmasını da kuran insan zalim ve cahil diye açıklamıştır.  


  Bütün erenlerin ortak öğüdü dür benlik davasını bırakmak.Gönül kendini benlikle sınırlamaz ise varlığının  sonsuz sınırsız yönünü keşfeder.


      Kendini dünya ile sınırlamak insanın sonsuz sınırsız olduğunun hakikatini unutmasına sebep oluyor.Dünya senin indinde okyanusunda bir damla dahi değilken,sen dünya ya köle olarak yaşıyorsun.


   Ey gönül bil ki sen hiç bir şeye ihtiyacı olmayan bir kudretin varlığısın,neden dünyaya köle olarak yaşarsın ki.İnsan sonsuzluğun nurunun zuhuru olduğu halde neden dünyaya köle olarak yaşar ki.


   Kamil bir veli sonsuzluğun ruhudur.İnsanın hakikati de bu sonsuz mana okyanusudur.


   Hakikati itibari ile sonsuzluğun zuhuru olan insanın kendi hakikatini bilmeyip kendini küçük bir varlık sanması,Okyanusun  kendini bir balık sanması gibidir.Halbuki sonsuz bir mana okyanusu iken , kendini okyanus da ki bir balık sanmak  kendi hakikatini bilmeme cehaletinin sonucudur.


  Veliler kendi varlığında ki sonsuz mana okyanusuna dalmışlardır.


 Kendi sonsuzluğuna ermenin yegane yolu hiçleşmendir.İnsan hiçleştiği kadar kendi  varlığında ki mana sonsuzluğuna erer.


  İnsanın kendi benliğini eritmesi yani yok edip sonsuz manaya erebilmesini benzetme yaparak anlatmamız gerekirse:


   -Buzdan bir insan heykeli düşünün,işte senin benliğini o buzdan heykele benzetecek olursak senin hakikatini de sonsuz bir okyanusa benzer.Buzdan heykel senin varsandığın egosal varlığındır,o egosal varlığın olan buzdan heykel in okyanusa atılıp erimesi ile senin sınırlı varlığın olan benliğin eriyip okyanusta yok olur, böylece egosal benliğin(buzdan heykel) erimiş yok olmuş ve yok olup hiçleşmenle sen okyanus olmuşsundur.


  Yukarıda ki benzetmemizde anlatmaya çalıştımız gibi egosal benliğimiz olan sınırlı varlığımız olan bu beden ve benlik i hiçliğe kavuştura bildiğimiz kadar sonsuz sınırsız olan varlığımızın hakikatine ulaşırız.


   Sonsuzluk –sınırsızlık hakikatimize ulaşmamız için  sınırlı olan varlığımız olan  benliğimizi hiçleştirmek gereklidir.Teklik hakikatini yaşayabilmemiz için Sınırlıyız varsayımından kendimizi kurtarıp,sonsuz sınırsız mana olduğumuz gerçeğinin hakikatine sıçrama yapmamız gerekmektedir.


      İnsan sonsuz-sayısız evrenlerin manasal varlığıdır.


     Mevlana hz. :’fani dünyadan kendini hiç edebildiğin kadar hep olursun’ demiştir.


   İnsan dünyaya kapıldığı kadar, benlik sahibi olur.Dünya evi benliğinin hiç oluşunu yaşayan kişide,heplik kendisine ayna olarak yansır.O yüzden erenler hep olabilmek için hiç olmak lazım demişlerdir.


   Hiç olabildiğin kadar hepsin.Sınırlı varlığını hiç ede bildiğin kadar sonsuzluğa ayna olabilirisin.


 Sayısız evrenler vardır,her bir evrende kendi içinde sonsuzdur.İnsan ise sonsuz evrenlerin manasının cemidir.İnsan hiçliğini yaşadıkça sonsuzluğa ayna olur.İnsan beden ve benlik boyutunda kaldığı için dünya ya köle olarak yaşamını devam ettirir.Beden ve benlik boyutunda kalan insan sonsuz sınırsız mana olduğunun hakikatinden perdelenerek yaşar.İnsan benlik ve bedenselliğinin hiçliğini yaşayınca  sonsuz –sınırsız mana okyanusu olduğunun hakikati kendisine yansır.         Dünya ile kendini sınırlayanlardan değil,varlığının sonsuzluğunu bilerek hakikatini yaşayanlardan ol!      

HİÇ AŞIK EREN( EREN ŞANLI) 'NIN AŞKIN MİRACI KİTABINDAN ALINTI.

KİTAP TÜM İNTERNET KİTAPEVLERİNDE VARDIR.AYRİYETEN KİTAPÇILARDAN SİPARİŞ EDEBİLİRSİNİZ.


Yorumlar